On iki yıldır süren ve iki kez beraat ettiği davadan Yargıtay’ın bozma kararı sonrası 9 Şubat’ta bir kez daha duruşması gerçekleşecek olan feminist sosyolog Pınar Selek’e destek vermek amacıyla Hâlâ Tanığız Platformu çağrıcılığında 3 Şubat’ta Cezair Restaurant’ta bir basın toplantısı gerçekleştirildi.Yazar Karin Karakaşlı’nın modere ettiği toplantıda önce farklı kesimlerden isimlerin Pınar Selek için verdikleri görsel tanıklıklardan oluşan bir destek filmi gösterildi. Ardından Selek’in avukatlarından Akın Atalay, antropolog Prof. Nükhet Sirman, yazar Hidayet Şefkatli Tuksal, PEN Türkiye Merkezi Başkanı Tarık Günersel, sanatçı Derya Alabora ve yazar Vedat Türkali’nin katılımıyla toplantıya geçildi.
Toplantıda avukat Akın Atalay, 12 yıl süren dava sürecinde yaşanan çarpıcı hukuksuzlukları dinleyenlerle paylaştı. İçişleri Bakanlığı ve Emniyet’in davaya müdahale ettiğini belirten Atalay, bizzat mahkemenin belirlediği bilir kişi raporlarının gaz kaçağı dediği patlamayı, bomba kaynaklı gösterme gayretlerini anlatarak bu haliyle de mahkemenin esas hedefinin adalet değil, Selek’in temsil ettiği barış, ayrımclığa karşı mücadele gibi değerler olduğunu vurguladı. Akın Atalay sözlerini "Pınar'ın kimliğinin ve kişiliğinin temsil ettiği değerlerle uğraşmak istiyorlar. Biz de buna izin vermeyeceğiz. Bunun için herkesi Pınar'la dayanışmaya çağırıyoruz" diyerek bitirdi.
Prof. Nükhet Sirman da konuşmasında bir bilim kadını olarak Pınar Selek’i anlattı. Selek’in sistemin ayrımcılık yaratan yönleri ve kurumlarını eleştirerek var olan yapıyı sorgulayan, çok parlak bir sosyolog olduğunu belirtti. Sosyolojinin merak eden ve sorgulayan bir bilim olduğuna, bu yönüyle de yıkıcı bir bilim olabileceğine dikkat çeken Sirman, Selek’in hedef haline getirilmesinde de toplumun dışlanan kesimleri ile eril iktidar mekanizmalarının oluşumunda askerlik sürecinin rolü de dahil zorlu konulara dair yaptığı özgün çalışmaların önemine dikkat çekti.
Yazar Hidayet Şefkatli Tuksal, Selek’in vicdanlara seslenen yönünü vurgularken onu “modern zaman dervişi” olarak tanımladı. “Makbul vatandaş” olmayanların Selek’in ilgi alanı ve arkadaşı olduğunu belirten Tuksal, ayrıca Selek’in her kesime ayrımcılık karşısında destek verdiğini belirterek onun iyi insan olma gayretinin altını çizdi.
Pen Dünya Yazarlar Birliği Yönetim Kurulu üyesi Tarık Günersel ise Pınar Selek’i “çölleşmenin ortasındaki su pınarı” olarak tanımladı. Birlik olarak Selek’e 2010 yılında verdikleri Duygu Asena Ödülü’nü hatırlatan ve Selek’in halen PEN Almanya’nın bursiyeri olarak çalışmalarını sürdürdüğünü anlatan Günersel, Selek’in hem kendisine hem de başkalarına yapılan her tür ayrımcılıklara karşı insancıllığı ve güleryüzlülüğüyle mücadele ettiğini belirtti.
Hala Tanığız Platformu’nun basın metnini okuyan sanatçı Derya Alabora da adalet için yerel mahkemenin bir kez daha beraat kararında direnmesini beklediklerini hatırlatarak, “Mısır Çarşı'sında patlatılan sözde bomba değil, tabu konulara attığı söz, eylem, bilinç ve vicdan bombalardır dosyasındaki aleyhte deliller” dedi.
Sağlık problemleri olmasına rağmen toplantıya katılan 85 yaşındaki yazar Vedat Türkali ise sadece Pınar Selek’in değil, babasının ve dedesinin de yıllarca demokrasi ve barış için mücadele eden kişiler olduğunu hatırlatarak, Selek’in memleket için övünç kaynağı olduğunu belirtti. “Derin devlet diye bir şeyden söz ediyorlar. Devlet derin değil, bataklıktır. Sakın ayağınızı kaptırmayın” uyarısında bulunan Türkali sözlerini “Her gecenin bir gündüzü vardır, biz Pınar için bu gündüzün peşindeyiz. O günleri ben göreceğim, siz de göreceksiniz” şeklinde tamamladı.
Aralarında Oya Baydar, Ece Temelkuran, İpek Çalışlar, Oral Çalışlar, Zeynep Oral, Gülten Kaya, Lale Mansur, Ferhat Kentel, Julide Kural, Yıldırım Türker, Mebuse Tekay, Gencay Gürsoy, Gaye Boralıoğlu, Hasan Kuruyazıcı, Gülseren Onanç, Necmiye Alpay, Sibel Asna, Yeşim Büber, Özcan Alper, Melek Taylan, Yüksel Selek, Erdoğan Aydın, Semih Güngör, Mustafa Sütlaş, Hüseyin Karabey, Yıldız Önen, Leman Yurtsever, Pelin Esmer, Çiğdem Mater, İbrahim Betil ve Murat Çelikkan gibi akademi, iş, sanat, basın ve siyaset alanından pekçok ismin de yer aldığı katılımcılar, davayı 9 Şubat’ta bu kez yabancı gözlemcilerin de desteğiyle takip etmek ve Pınar Selek’in şahsında adil, özgür bir Türkiye için mücadeleyi sürdürmek sözüyle toplantıyı noktaladılar.