"Almanya'da benzer bir konuda daha önce Necla Kelek'in 'Kaybolmuş Oğullar' adlı bir kitabın yayınlandığını" belirten yayınevinin sahibi Anna Mandalka "Selek'in meseleyi ele almasındaki amacını önemli ve saygın bulduklarını" vurguladı.
"Türkiye'deki eğitim yöntemleri ve toplumsal olgular ile ilgili bilgi ve veri taşıyan kitabın, Almanya'daki göçmenlerin davranış biçimlerini anlayabilmek ve onlara gerekli toleransı göstermesine önemli katkı sunmasını bekliyoruz."
Öte yandan Selek'in Berlin ve Kessel şehirlerinde yaptığı, kitabıyla aynı ismi taşıyan toplantılar Almanya basınında yer aldı.
"Sürüne Sürüne Erkek Olmak"ın Almanca'ya çevrilmesini bekleyen Selek yeni kitabı için çalışmalara başladığını açıkladı. Selek'in yeni kitabına Uluslararası PEN ile Henrich Böll Vakfı destek veriyor.

Arka kapaktan

Selek, İletişim yayınlarından çıkan ve Tanıl Bora'nın editörlüğünü yaptığı farklı sosyal koşullardan çok sayıda erkeğin askerlik deneyimleri hakkındaki anlatımlarına dayanan araştırmasında, bu deneyimin erkek kimliğini inşa edici işlevini yorumluyor.
Kitabın arka kapağındaki alıntı şöyle:
"Teslim olduğum ilk gece ağladım. Özlemden, endişeden... Ama askerlik gerçekten erkekliği pekiştiriyor. Çocukluk durumunu atıyorsun, kendine olan güveninin şey yapıyor. Silahtır milahtır, Allah'tır, vatandır; Allah, Allah nidalarıyla tatbikata çıkıyorsun, Allah Allah ile taarruz veriyorlar. Kendini yere atıyorsun sürünüyorsun. 20 gün sürdü tatbikatımız. 15 gün boyunca üstümüzde kar. Kalkmazdık, yatardık. Bize uyku tulumları verdiler, onların içinde yatardık. O tulumun içinde bir gün kalkacağım ama kalkamıyorum. Yırtılmıyor da. Bağırıyorum koğuş nöbetçisi uyumuş. Zaten altında yatsak, bittin abi sen orda, bittin. Orda paket banyolar kurdular, benzinli sobalarla ısınıyor. Açık olsa banyo yapacaksın. Donarsın, donmazsın... Öyle bir şey yok askerde. Dışarıda banyo yaparsın, yaptık yani daha doğrusu, arabayı devirdik, öyle derlerdi ya, yani şey yapardık banyo yapardık, hiç kesinlikle hasta falan olmazdık. Sonra koğuş nöbetçisini kaldırıncaya kadar fermuar altıma gelmiş. Döne döne fermuar altıma gelmiş. Nöbetçi geldi fermuarı açtı. Tuvalete çıktım. İndik, koğuşçuyu duvara yapıştırdım. Gebertecektim. Dedim sen niye uyuyorsun. Dövecektim, millet araya girdi. Sen burada niye duruyorsun. Biri hasta olur, bir durum olur..."(BÇ)

* Pınar Selek, "Sürüne Sürüne Erkek Olmak", İletişim yayınları, 218 sayfa, 15,50 TL.

Kaynak: Bianet