Pınar Selek
3. Kez Beraat basında
10.2.2011

Pınar Selek davası: Mahkeme beraat kararında direndi

İlgili Haberler
İstanbul Eminönü'ndeki Mısır Çarşısı'nda 7 kişinin öldüğü 127 kişinin de yaralandığı patlamaya ilişkin hakkındaki hüküm Yargıtay'ca bozulan sosyolog Pınar Selek'in yargılandığı davada mahkeme beraat kararında direndi. Dava 22 Haziran 2011 tarihine ertelendi.

(CNN TÜRK - DHA) -- Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 5 sanık açısından kurulan hükmü 2. kez bozmasının ardından ilk duruşma bugün İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı.

Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’nde duruşmaya Almanya’da bulunan Pınar Selek katılmadı.

5 kişinin yargılandığı davada, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Pınar Selek ile Abdülmecit Öztürk hakkında daha önce verilen beraat kararında direnilmesine hükmetti.

Mahkeme heyeti, diğer sanıklar Kadriye Fikret Sevgi, Heval Öztürk ve Maşallah Yağan açısından ise bozma ilamına uyulmasını kararlaştırdı.

Abdülmecit Öztürk, Heval Öztürk ve başka suçtan hükümlü Maşallah Yağan'ın bir sonraki celsede hazır edilmeleri için yazı yazılmasına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı 22 Haziran 2011 tarihine bıraktı.

Bu arada, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin bozma kararına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan itirazın Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından reddedilmesinin direnme kararı almaya engel teşkil etmeyeceğini bildirdi.

Kararda, mahkemenin 23 Mayıs 2008 tarihli kararının, temyiz incelemesini yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesince 10 Mart 2009 tarihinde Pınar Selek, Abdülmecit Öztürk, Kadriye Fikret Sevgi, Heval Öztürk ve Maşallah Yağan yönünden aleyhe bozulduğunu hatırlattı.

Söz konusu bozmaya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yaptığı itirazın Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından 9 Şubat 2010 tarihli ilamla reddedildiği belirtilen kararda, CMK'nın 307. maddesinin 3. fıkrası uyarınca ilk derece mahkemelerinin direnme hakkının bulunduğu kaydedildi.

Kararda, şöyle denildi:

"Direnme üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulunca verilen kararlara karşı direnilemeyeceğini, somut dosyamızda verilmiş bir Ceza Genel Kurulu kararı olduğu kuşkusuzdur. Ancak bu karar, CMK'nın 307/3 maddesi uyarınca yerel mahkemece direnme üzerine verilen bir karar değildir. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun kararı olağanüstü kanun yolları başlığı altında düzenlenmiş bulunan CMK'nın 308. maddesine göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine verilen itirazın reddi kararı olup, bu karar mahkememizin direnme kararına engel teşkil eden bir karar değildir. Aksinin kabulü yerel mahkemelere CMK 307. maddesi uyarınca tanınan direnme hak ve yetkisinin yok sayılması anlamına gelir ki bu husus yasanın ruhuna evrensel hukuk prensiplerine ve ceza yargılamasının yüz yüzelik ilkesi ve temel amacına aykırıdır."

Bu nedenlerle Selek ve Öztürk haklarında daha önce verilen beraat yönündeki kararda direnilmesi hükme bağlanan kararda, diğer sanıklar Kadriye Fikret Sevgi, Heval Öztürk ve Maşallah Yağan açısından ise bozma ilamına uyulmasının kararlaştırıldığı kaydedildi.

Selek'in babası CNN TÜRK'e konuştu


Pınar selek'in babası Alp Selek kararı ilk kez CNN TÜRK'e değerlendirdi.  Beraat kararını beklediğini belirten Selek, ''Burası vermese Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden o kararı alacağımızdan emindim'' dedi.

AB'den yorumlar

Sosyolog Pınar Selek'e beraat kararından Avrupa Birliği memnun ancak uyarı da var. AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu üyesi Stefan Füle, "Samimi olarak umuyorum ki bu kararla birlikte yargı süreci noktalanır" dedi.

Füle, "Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ndeki makul sürede adil yargılanma hakkı açısından birçok endişe doğuran bu davayı başlangıcından beri yakından takip ediyoruz" diye konuştu.

Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Helene Flautre de kararın ardından "Harika bir haber" ifadesini kullandı.

Duruşma öncesinden detaylar...


Duruşmaya katılmak için Selek’in babası ve aynı zamanda avukatı Alp Selek geldi. Alp Selek bir süre Yaşar Kemal ve Disk Başkanı Süleyman Çelebi ile sohbet etti.

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşma öncesi bir grup adliyeye gelerek açıklama yaptı.

Üzerinde Pınar Selek’in resminin bulunduğu “Hep tanığız hala adalet bekliyoruz" yazılı dövizler taşıyan yaklaşık 50 kişilik gruba Alman yazar Günter Wallraf, Almanya Pen Uluslararası Yazarlar Birliği Başkanı Christa Schuenke, AB- Türkiye Karma Parlemento Komitesi Eş Başkanı Helene Flautre, Avrupa Parlamenteri Barbara Lochbihler’in yanı sıra Türkiye’den yazar Yaşar Kemal, suikast sonucu öldüren Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in eşi Rakel Dink, DİSK Başkanı Süleyman Çelebi de destek verdi.

Grup adına açıklama yapan AB- Türkiye Karma Parlemento Komitesi Eş Başkanı Helene Flautre, "Pınar Selek, işkencenin sistematik olduğu bir polis devleti döneminde PKK ve Kürt sorununu anlama isteğini çok pahalıya ödüyor. Selek’in 9 Şubat’ta yeniden beraat etmesini bekliyoruz" diye konuştu.

Yargıtay 'müebbet' demişti

Mısır Çarşısı patlaması davasında İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Pınar Selek, patlamaya neyin neden olduğunun kesin tespiti yapılamadığı gerekçesiyle beraat etmişti.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi bu kararı bozmuş ve mahkemenin hüküm kurmasını istemişti.

Bunun üzerine yapılan yargılamada yine patlamanın nedeninin belirlenemediği görüşünü tekrarlayan mahkeme, Selek’in yine beraatına karar vermişti.

Dosyanın ikinci kez gittiği Yargıtay, Selek için “müebbet hapis istemiyle yeniden yargılansın" demişti.

Pınar Selek’in avukatlarının istemi üzerine Yargıtay Başsavcılığı’nca itiraz edilmişti. Bu itiraz üzerine dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından incelenmiş ve Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin kararı onaylanmıştı.

AİHM'e başvurmuştu

Selek, Yargıtay’ın kararının ardından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurmuştu.

‘Adil yargılanmadığı’ ve ‘işkenceye maruz kaldığı’ gerekçesiyle başvuru yapan Selek, AİHM’ye sunduğu dilekçesinde, “Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkesi ihlal edildi. Yasadışı oluşturulan delillerle yargıya müdahale edildi" demişti.

Selek, AİHM’e yaptığı başvuruda ‘Yeniden adil bir şekilde yargılanma’ ve ‘manevi tazminat' taleplerinde bulunmuştu.

'Beraat' kararında direnilmesine...

Mısır Çarşısı'nda 7 kişinin öldüğü, 127 kişinin de yaralandığı patlamaya ilişkin hakkındaki hüküm Yargıtay'ca bozulan sosyolog Pınar Selek'in yargılandığı davada, mahkeme beraat kararında direndi. Dava 22 Haziran 2011 tarihine ertelendi

Mısır Çarşısı'nda 1998'de meydana gelen patlamayla ilgili aldığı beraat kararı Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nce bozulan ve sosyolog Pınar Selek'in de aralarında bulunduğu sanıkların 3. kez yargılanmasına başlandı. Mahkeme, Pınar Selek ve Abdülmecit Öztürk hakkında iki defa verilen 'beraat' kararında direndi.
İstanbul 12. Ağır Mahkemesi'ndeki duruşmaya Almanya'da olan Pınar Selek'le diğer sanıklar Abdülmecit Öztürk, Heval Öztürk, Maşallah Yağan ve Kadriye Fikret Sevgi katılmadı. Selek'in avukatlarından Bahri Belen, mahkemenin beraat kararında direnmesini istedi. Selek'in babası avukat Alp Selek de, kızının istinabe yöntemiyle Almanya'da ifadesinin alınmasını talep etti. Bozma kararına karşı görüşü sorulan Savcı Nuri Ahmet Saraç da, 'Usul ve yasaya uygun verilen Yargıtay kararına uyulsun' diyerek dosyadaki eksikliklerin giderilmesini istedi. Mahkeme, yerel mahkemelerin Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kararlarına karşı direnme haklarının bulunduğuna dikkat çekti. 'Ancak direnme üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nca verilen kararlara karşı direnilemeyeceği, dosyamızda verilmiş bir Ceza Genel Kurulu kararı olduğu kuşkusuzdur' denilen kararda şöyle denildi: 'Ancak bu karar CMK 307/3 maddesi uyarınca yerel mahkemece direnme üzerine verilen bir karar değildir.' Selek ve Öztürk hakkında daha önce verilen beraat yönündeki kararda direnilmesi hükme bağlanan kararda, Kadriye Fikret Sevgi, Heval Öztürk ve Maşallah Yağan açısından ise bozma ilamına uyulması kararlaştırıldı. Duruşma 22 Haziran'a ertelendi.
Seda KILIÇ / İSTANBUL - AKŞAM Gazetesi

http://www.aksam.com.tr/beraat-kararinda-direnilmesine...--18888h.html

 

Pınar Selek davasında beraat etti

Mahkeme, Pınar Selek ile Abdülmecit Öztürk hakkında daha önce verilen beraat kararında direnilmesine hükmetti...

Paylaş 

İstanbul 12. Ceza Mahkemesi, verdiği ara kararda, Mısır Çarşısı'ndaki patlamaya ilişkin sosyolog Pınar Selek ile Abdülmecit Öztürk hakkında daha önce verilen beraat kararında direnilmesine hükmetti.

İstanbul'daki Mısır Çarşısı'nda 7 kişinin öldüğü, 127 kişinin de yaralandığı patlamaya ilişkin görülen davada, sosyolog Pınar Selek ile Abdülmecit Öztürk hakkında daha önce verilen beraat kararında direnildi. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Pınar Selek ile Abdülmecit Öztürk hakkında daha önce verilen beraat kararında direnilmesine hükmetti. Mahkeme heyeti, diğer sanıklar Kadriye Fikret Sevgi, Heval Öztürk ve Maşallah Yağan açısından ise bozma ilamına uyulmasını kararlaştırdı. Abdülmecit Öztürk, Heval Öztürk ve başka suçtan hükümlü Maşallah Yağan'ın bir sonraki celsede hazır edilmeleri için yazı yazılmasına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı 22 Haziran 2011 tarihine bıraktı.

Eminönü'ndeki Mısır Çarşısı'nda 7 kişinin öldüğü 127 kişinin de yaralandığı patlamaya ilişkin haklarında hüküm Yargıtayca bozulan sosyolog Pınar Selek'in de aralarında bulunduğu 5 sanığın yeniden yargılandığı dava, 22 Haziran 2011 tarihine ertelendi.

Eminönü'deki Mısır Çarşısı'nda 7 kişinin öldüğü, 127 kişinin de yaralandığı patlamaya ilişkin haklarındaki hüküm Yargıtayca bozulan sosyolog Pınar Selek'in de aralarında bulunduğu 5 sanığın yeniden yargılandığı davada, esas hakkında görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Nuri Ahmet Saraç, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin bozma kararına uyulmasını talep etti.

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz olan sanıklar Pınar Selek, Abdülmecit Öztürk, Heval Öztürk, Maşallah Yağan ve Kadriye Kübra Sevgi katılmadı. Sanık Kadriye Kübra Sevgi haricinde, diğer 4 sanığı avukatları temsil etti. Duruşmayı, yazar Yaşar Kemal, Adalet Ağaoğlu, İstanbul BDP Milletvekili Akın Birdal ve eski Türk Tabipler Birliği Başkanı Gencay Gürsoy ve DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ile Avrupa Birliği-Türkiye Karma Parlamenter Komisyonu Eş Başkanı Helene Flautre'nin de olduğu Avrupalı parlamenterler ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinden çok sayıda kişi takip etti.

Duruşmada, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin bozma kararına ilişkin diyecekleri sorulan Pınar Selek ve diğer sanıkların avukatları, mahkemenin, 23 Mayıs 2008'de verdiği ve Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından bozulan kararda direnmesini talep etti. Sanık Pınar Selek'i temsil eden 30'yakın avukattan söz alan Pınar Selek'in babası Alp Selek, Fahri Delen, Ayhan Erdoğan ve Akın Atalay, mahkemenin kararında direnmesi gerektiğini söylediler. Duruşmada söz alan Pınar Selek'in avukatlarından Ayhan Erdoğan, Mısır Çarşısı'ndaki patlama olayını sunum eşliğinde fotoğraflarla anlattı. Avukat Akın Atalay, "İddia makamının yanlışlığıyla ortaya çıkan ucube durumun kamuoyuna açıklanması gerektiğini düşünüyorum" diyerek, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun verdiği kararda, dosyaya sunulan 2 bilirkişi raporuna dayanarak, Selek'in ceza alması gerektiği yönünde görüş belirttiğini ifade ederken, dönemin İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sevil Atasoy başkanlığındaki heyetin, 2 Kasım 1998'de sundukları raporda, "bomba denmediğinin" Atasoy tarafından gazetelere verilen mülakattan anlaşılacağını söyledi. A

talay, röportajlarının yer aldığı iki gazete haberini mahkemeye sunduğu Atasoy'un, "Raporum, daha ileri araştırmalar yapılması gerektiğini belirten bir yol haritası niteliğindedir. Patlamanın bombadan kaynaklandığı söylenmemiştir... Bomba demedim. 'İnceleme yapılsaydı, patlama tüpten mi yoksa bombadan mı anlaşılırdı" ifadelerini de duruşmada okudu. Avukat Atalay, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, Atasoy'un içeriğini belirttiği söz konusu bilirkişi raporlarını, bomba kanıtı olarak sunduğunu ve dosya üzerinden inceleme yapan bir yargıcın değil, olay yargıcının gerçeği görebileceğini aktardı.

Atalay, "Mahkemenizin duruşmada vicdani kanaatine sahip çıkması gerekmekte olduğunu düşünüyorum ve kararda direnilmesini talep ediyoruz" dedi. Sanıklar Maşallah Yağan, Abdülmecit Öztürk ve Heval Öztürk'ün avukatı Mehmet Erbil de müvekkili Yağan'ın Kocaeli Cezaevinde başka suçtan tutuklu bulunduğunu, sanık Adbulmecit Öztürk ve Heval Öztürk'ün ise bir yakınları vefat ettiği için duruşmaya gelemediğini söyledi. Duruşmada esas hakkında görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Nuri Ahmet Saraç, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin bozma kararına uyulmasını ve dosyadaki eksikliklerin giderilmesini istedi.

DAVANIN GEÇMİŞİ


Mısır Çarşısı girişindeki "Ünlüoğlu Büfe"de 9 Temmuz 1998 tarihinde meydana gelen patlama sonucu Beyhan Sürücü, Erdi Karacan, Tuncay Özkan, Fethi Çulfas, Salih Karabıyık ile Engin ve Ergin Tuncer kardeşler hayatını kaybetmiş, 9'u yabancı uyruklu 127 kişi de yaralanmıştı.

Olayın ardından değişik tarihlerde yapılan operasyonlarda, sosyolog Pınar Selek'in de aralarında bulunduğu 15 kişi yakalanmıştı. Sanıklar hakkında açılan ve İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinde 8 Haziran 2006 tarihli duruşmada karara bağlanan davada, sanıklardan Alaattin Öget, "Devletin hakimiyeti altındaki toprakların bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya matuf eylemde bulunmak" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, Abdülmecit Öztürk ile İsa Kaya ise aynı suçtan müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti, Erdal Nayır'ın örgüt adına öldürülmesi eyleminde gözcülük yapan Kadriye Kübra Sevgi ile Heval Öztürk'e "Yasa dışı örgüt üyesi olmak" suçundan 12,5'ar yıl hapis, Maşallah Yağan'a da Küçükyalı İdealtepe'de bir parka bomba koyduğu gerekçesiyle 5 ay hapis cezası verdi.

Mısır Çarşısı'ndaki patlamaya, bombanın mı yoksa LPG'nin mi neden olduğunun kesin tespiti yapılamadığı için sosyolog Pınar Selek ve sanıklardan Abdülmecit Öztürk'e bu konuya ilişkin ceza verilmesine gerek görmeyen mahkeme heyeti, Selek'in de aralarında bulunduğu ve "Yasa dışı örgüte yardım ve yataklık etmek"le suçlanan 9 sanık hakkındaki davayı ise zaman aşımı nedeniyle ortadan kaldırdı.

Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 17 Nisan 2007 tarihli bozma ilamında, sanıklardan Kadriye Fikret Sevgi'ye "Ek savunma hakkı verilmediği", Heval Öztürk'e ilişkin de eksik inceleme yapıldığını kaydetti. Sanık Abdülmecit Öztürk hakkında davanın iddianamesinde bulunmamasına rağmen "Erdal Nayır'ı öldürme talimatı vermek" eyleminden hüküm kurulduğunu belirten ceza dairesi, Pınar Selek ve Abdülmecit Öztürk hakkında "Ceza verilmesine gerek olmadığı" yönündeki kararı da yerinde bulmadı.

2. KARAR

Bunun üzerine yeniden yapılan yargılamada mahkeme heyeti 23 Mayıs 2008 tarihinde Erdal Nayır'ın öldürülmesi eylemine ilişkin yargılanan sanıklardan Alaattin Öget'i eski TCK'nın 125. maddesi uyarınca "Devletin hakimiyeti altındaki toprakların bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya matuf eylemde bulunmak" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Yine aynı olaya ilişkin yargılanan İsa Kaya'nın, aynı suçtan müebbet hapisle cezalandırılmasına karar veren mahkeme heyeti, Kadriye Kübra Sevgi, Heval Öztürk ile Abdülmecit Öztürk'e, "Yasa dışı örgüte üyesi olmak" suçundan 12,5'ar yıl, Maşallah Yağan'ı da Küçükyalı İdealtepe'deki bir parka bomba koyduğu gerekçesiyle 6 yıl 8 ay hapisle cezalandırdı.

Mahkeme heyeti, Mısır Çarşısı'ndaki patlamaya bombanın mı yoksa LPG'nin mi neden olduğunun kesin tespiti yapılamadığı için diğer sanıklardan sosyolog Pınar Selek ve Abdülmecit Öztürk'ün bu suçtan beraatına hükmetti. Selek'in eylemlerinin "Yasa dışı örgüte yardım ve yataklık etmek" kapsamında kaldığını kaydeden mahkeme heyeti, Selek ve aynı suçtan yargılanan diğer sanıklar Suat Kayak, Erkan Öget, Menderes Öget, Alican Öget, Hasan Kılıçdoğan, Delibaş Arat, Ercan Alır ve Baran Öztürk hakkında, "Yasa dışı örgüte üye olmak ve yardım yataklık etmek" suçlarından açılan kamu davasını zaman aşımı nedeniyle ortadan kaldırdı.

2. BOZMA KARARI

Yerel mahkemenin hükmünü inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesi 10 Mart 2009 tarihli kararında, Pınar Selek'in "Sosyolojik araştırma yapma" adı altında silahlı terör örgütü üyeleri ile irtibata geçip Fransa ve Romanya'ya gittiği, siyasi eğitim ve kod adı aldığı, İstanbul'da "Azat" kod adlı örgüt mensubu ile irtibat kurup bomba imal ettiği, diğer sanık Abdülmecit Öztürk ile beraber Mısır Çarsısı'na bomba koyduğu belirtildi.

Pınar Selek, Abdülmecit Öztürk, Heval Öztürk ve Kadriye Kübra Sevgi'nin eylemlerinin müebbet ağır hapis cezası öngören eski TCK'nın 125. maddesinde tanımlanan suçu oluşturacağı, hukuki durumlarının buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında ve delil değerlendirmesinde yanılgıya düşülerek hüküm kurulduğu belirtilen kararda, Maşallah Yağan'ın da bomba koyma eylemi bir bütün olarak değerlendirildiğinde TCK'nın 174. maddesi kapsamında kaldığı, ancak sanık hakkında 170. maddeden hüküm kurulduğuna yer verildi. Kararda, belirtilen nedenlerle Pınar Selek, Abdülmecit Öztürk, Heval Öztürk, Kadriye Kübra Sevgi ve Maşallah Yağan hakkındaki hükmün bozulduğu kaydedildi.

YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞININ İTİRAZI


Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise Daire'nin bu kararına Pınar Selek ve Abdülmecit Öztürk açısından itiraz etti. Başsavcılığın itirazında, diğer sanık Abdülmecit Öztürk'ün, polis ifadesini kabul etmemesi üzerine alınan ek ifadesinde, eylemi Pınar'la birlikte gerçekleştirdiklerini söylediği, sanık Öztürk'ün bu şekildeki ifadelerinin yan delillerle desteklenmedikçe bir "ikrar" olarak kabul edilemeyeceği belirtildi.

İtiraz başvurusunda, patlamanın bir bomba nedeniyle olup olmadığının maddi bulgularla ve bilimsel olarak kanıtlanamadığı, olay yerine ilk giden bomba imha uzmanlarının tutanaklarında ve raporlarında bombaya dair bir bulguya rastlanılmadığının belirtildiği, dosya içerisinde bu ve buna benzer çok sayıda değerlendirme ve bilirkişi raporlarının bulunduğu, bütün bu raporlar göz önüne alındığında patlamanın nedeninin tam olarak tespit edilemediği kaydedildi.

Başsavcılık, bu nedenle İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin beraat kararının yerinde ve doğru olduğunu savunarak, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin bozma kararının kaldırılmasını istedi. Başsavcılığın itirazını reddeden Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 9. Dairenin bozma kararının yerinde olduğuna hükmetti. (AA)

Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Mahkeme Süreci Court Process