Basın Açıklaması

Pınar Selek için Kamusal ve Geri Dönüşü Olmayan Beraat

                      ZIF 9 Şubat 2011’deki duruşmanın gözetiminde yer alacak

Almanya’daki Bağımsız Kadın Sığınma Evlerinin Merkezi Bilgi Merkezi olarak bizler, Pınar Selek’in Türk Ceza Kanunu’nun 125. Maddesi uyarınca Türk milletine karşı bölücülükle suçlanıyor olmasından derin endişe duymaktayız. İstanbul’daki Mısır Çarşısı patlamasından sorumlu olduğuna dair hakkında herhangi bir delil bulunmamasından dolayı iki kez beraat etmesine rağmen yeniden ona karşı bir duruşma yapılacak.

Yazar ve sosyolog olmanın yanısıra kadınların, ayrımcılık mağdurlarının ve azınlıkların haklarının da hararetli bir savunucusu olan Pınar Selek’e karşı getirilen suçlamalar hakkında takipsizlik kararı verilmesinde ısrarcı olduk.   Ancak, 9 Şubat 2011’de ona karşı olan dava, açıkça hukuksuz olması ve davanın düşürülmesi ile Pınar Selek’in haklarının geri verilmesi için yapılan geniş kampanyaya rağmen yeniden açılacak. İşte bu sebeple Almanya’daki Bağımsız Kadın Sığınma Evlerinin Merkezi Bilgi Merkezi davanın gözetiminde yer alacak.

Almanya’daki Bağımsız Kadın Sığınma Evlerinin Merkezi Bilgi Merkezi, 1980 yılında Kadın Sığınaklarının siyasi ve kavramsal bilgi alışverişini sağlamak ve böylece erkek şiddetine maruz kalan kadın ve çocukların korunabileceği bir alan yaratmak amacıyla kuruldu. Merkezi Bilgi Merkezi (ZIF) ne bir politik partiye bağlıdır, ne de güçlü dini bağları bulunmaktadır. Ayrıca, devletten de bağımsız olarak iş yapmaktadır. Bağımsız Kadın Sığınma Evleri’yle uzlaşma içinde, ZIF, sığınakları kadın düşmanı yasalar ve ekonomik ayrımcılığı da içerecek şekilde, sosyal yapı içindeki toplumsal cinsiyet bazlı hiyerarşiyi eleştirme ve değiştirme hedeflerinde desteklemekte ve güçlendirmektedir. 

Biz, Pınar Selek’i ilgili, faal ve aydın bir bilim insanı olarak tanıdık. Sokak çocukları, transseksüeller ve seks işçileri gibi marjinal grupların yaşam koşulları ve “erkekliğin inşası” üzerine yaptığı çalışmaların ortaya koyduğu sorunlar yalnızca Türk toplumuna ait sorunlar değildir. Analizleriyle kadın sığınaklarında önemli tartışmalar başlatmış, daima Türk kökenli kadınlarla ilişkilerini sürdürmüş, şiddete uğramaları durumunda destek aramış ve Almanya’da göçmen kadınların durumlarını iyileştirecek programlarda bizimle beraber çalışmıştır.

Bu sebeplerle Pınar Selek, Almanya, İsviçre ve Avusturya’daki Bağımsız Kadın Sığınma Evleri tarafından organize edilen ve 18-19 Şubat 2011’de Frankfurt’ta yapılacak olan “Vorwärts, rückwärts, seitwärts – ran! Günümüzde kadına karşı şiddet üzerine Feminist Analizler!” adlı Kongre’de konuşmacılardan biri olmak üzere seçilmiştir.

Kadına karşı şiddet üzerine çalışan kurumlar olarak, insan haklarının bir parçası olan ifade özgürlüğünün öneminin  ne kadar büyük olduğunu çok iyi biliyoruz. Kadın Sığınma Evlerinin çalışmaları sebebiyle, kadınların durumlarının, yaşam koşullarının ve tarihlerinin görünür kılınması gerektiğini de biliyoruz. İşte tam da bu yüzden, özgür ifade hakkı kadınlara ve çocuklara karşı şiddeti önleme yolunda bir adımdır.

Pınar Selek sosyo-politik sorunların çözümü için şiddet içermeyen şekillerde mücadele etmektedir. Onun çalışmalarının, “Ev içi Şiddet”e karşı mücadele eden biz kurumların analizleri ve uygulamaları üzerindeki etkisi çok büyük olmuştur. 

Konuşma ve düşünce özgürlüğünün, herkes için bir insan hakkı olarak sağlanıp sağlanmayacağını gözlemlemek üzere duruşmada bulunacağız.

Kassel, 3.2.2011