Pınar Selek
Uluslararası Savaş Karşıtları Türk feminist ve antimilitarist Pınar Selek’e yapılan zulmü kınıyor
11.3.2011  

Barışçıl ve antimilitarist örgütlerden oluşan ve 40’tan fazla ülkede 90’ı aşkın örgütü bünyesinde barındıran uluslararası iletişim ağı, Uluslararası Savaş Karşıtları (WRI), Türk antimilitarist ve feminist Pınar Selek’e yapılan zulmü kınıyor.

 

Pınar Selek, 12 yıldır, işlemediği ve aleyhinde hiçbir delilin bulunmadığı bir suç sebebiyle,– 9 Temmuz 1998’de İstanbul’daki Mısır Çarşısı’nda bombada olduğu iddia edilen patlama sebebiyle yargılanıyor. Pınar Selek 1998’de tutuklandı, sorgusu sırasında işkence gördü ve iki buçuk yılını hapiste geçirdi. 

 

Savcılık tarafından Selek ile patlama arasında ileri sürülen tek bağlantı, Abdülmecit Öztürk’ün işkence altında alınan ve kısa süre sonra geri çekilmiş olan ifadesi. Öztürk’ün kendisi beraat etti. Çok sayıda uzman bomba olmadığı, patlamanın gaz kaçağından dolayı meydana geldiği sonucuna vardı.

 

Pınar Selek, 10 yıl yargılandıktan sonra, 23 Mayıs 2008’de beraat etti. Ancak, savcılık Yargıtay’a temyiz başvurusu yaptı ve Yargıtay da usül sebebiyle Selek’in tekrar yargılanmasına karar verdi. Beraat kararında direnilince, Yargıtay yeniden yargılama kararı verdi ve bu kez Selek’in 36 yıl hapse mahkum edilmesini talep etti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcının bile yeniden yargılamaya karşı olmasına rağmen, Yargıtay Ceza Genel Kurulu 9 Şubat 2010 tarihinde bu karşı çıkışı da reddederek davayı tekrar İstanbul’daki mahkemeye gönderdi.

 

Pınar Selek’in asıl “suçu” bunlardan çok farklı. O, bir sosyolog olarak ve bir antimilitarist ve feminist olarak, Türk-Kürt çatışmasını iki tarafını da araştırarak, ve hatta örgüt üyeleriyle röportajlar yaparak anlamaya çalıştı. İşkence altında sorgulandığı zaman bile görüşme yaptığı Kürtlerin isimlerini ve iletişim bilgilerini vermeyi reddetti.

 

Türk-Kürt sorunu üzerine yaptığı araştırmanın sonuçları en sonunda 2004’de Barışamadık adıyla kitap olarak basıldı (2004, İthaki Yayıncılık).

 

Pınar Selek’e yapılan eziyet, antimilitaristlerin Türkiye’de maruz bırakıldıkları örneklerden – belki özellikle sarsıcı bir örnek olmasına rağmen – yalnızca biri.  Buna başka örnekler de var:

  • 1999’da Türk yazar Nadire Mater hakkında, askere alınan Türklerin savaş deneyimleri üzerine olan Mehmed’in Kitabı adlı kitabı sebebiyle, dava açıldı. Kitabın Türkiye’de dağıtımı yasaklandı. Eylül 2000’de Nadire Mater beraat etti.
  • 2005’te, eşcinsel vicdani retçi Mehmet Tarhan’ın hapiste olduğu sırada, gazeteci Perihan Mağden bir insan hakkı olarak vicdani red üzerine bir makale yazdı ve bunu Yeni Aktüel adlı haftalık haber dergisinde yayınladı. Mağden de Türk Ceza Kanunu’nun 301. Maddesi uyarınca suçlandı, ancak 27 Temmuz 2006’da beraat etti.
  • 2008’de Türk vicdani retçi Halil Savda, 1 Ağustos 2006’da Israil konsolosluğu önünde İsrailli vicdani retçilerle dayanışma açıklaması yapmış olması sebebiyle, Türk Ceza Kanunu’nun 318. Maddesi uyarınca altı ay hapse mahkûm edildi. 
  • Haziran 2010’da Halil Savda, Gökçe Otlu Sevimli ve Zarife Ferda Çakmak, 6 Ocak 2010’da hapisteki vicdani retçi Enver Aydemir’e destek için yapılan bir eyleme katılmaktan dolayı, Türk Ceza Kanunu’nun 318. Maddesi uyarınca altı ay hapse mahkum edildiler. 
  • Ocak 2011’de savcılık Halil Savda, yönetmen Mehmet Atak, yazar Fatih Tezcan, Enver Aydemir’in babası Ahmet Aydemir, ve Enver Aydemir’in avukatı Davut Erkan hakkında, Ocak 2010’da Enver Aydemir’in mahkemesi sırasında yaptıkları bir açıklama sebebiyle, 318.madde uyarınca suç duyurusunda yaptı. 

 

Bu bir kaç örnek Türkiye’de antimilitaristlerin baş etmek zorunda oldukları baskılar konusunda sadece buzdağının görünen ucu. Bu örnekler, devletin Türk milletinin milliyetçi, militarist ve erkek egemen projesini sürdürmek için ne yollara başvurmaya hazır olduğunu gösteriyor. “Her Türk asker doğar” bu projede çok önemli bir slogan, ama bu slogan artık Türk halkı tarafından her geçen gün daha fazla reddediliyor.   

 

Pınar Selek’in suçu Türk militarizmini reddeden grupların ve hareketlerin bir parçası olması, daha da ötesi, bunu feminist bir bakış açısıyla yapması ve akademik çalışmaları ve aktivizm yoluyla yalnızca militarizme değil milliyetçiliğe ve patriarkaya da meydan okumasıydı. Hâlâ da öyle.

 

Uluslararası Savaş Karşıtları’nın talepleri:

  • Pınar Selek’e yapılan zulme anında bir son verilmesi. 9 Şubat 2011’de, İstanbul’daki mahkemenin Pınar Selek hakkında tekrar – üçüncü bir defa – beraat kararı vereceğini ve ona yapılan bu eziyeti sona erdireceğini umut ediyoruz. Ayrıca, yalnızca haksız yere iki buçuk yılını hapiste geçirmesi ve işkence görmesi için değil,12 yıl sürdürülen uydurma dava için de tazminat almasını umuyoruz; çünkü bu durum Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. Maddesi’nin açık  bir ihlalidir.
  • Türkiye’de antimilitaristlere yapılan zulümlerin anında sona ermesi, ve Türk Ceza Kanunu’nun, Türk ordusunun ve genel olarak militarizmin herhangi bir şekilde eleştirilmesini suça dönüştürebilen, “Halkı askerlikten soğutmak” başlıklı 318. maddesinin kaldırılması.

 

Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Mahkeme Süreci Court Process