Yeni bir Sivil Toplum Örgütü olan Sınır Tanımayan Araştırmacılar (Chercheurs sans frontières/ CSF) olarak Pınar Selek’e destek olmak için buradayız.

Sınır Tanımayan Araştırmacılar dünya üzerinde araştırma yapmayı teşvik eden ve tehdit edilen araştırmacıları korumayı hedefleyen bir sivil toplum örgütüdür. Çünkü dünya üzerinde herhangi bir yerde araştırmada bulunmak tehdit altında olabilir. Araştırma yapma özgürlüğü tehdit altında olduğunda ise araştırmacılar suçlanır.

Sınır Tanımayan Araştırmacılar için Pınar Selek’in davası iki sebepten ötürü tipik bir davadır. İlk olarak, araştırma suçlanmaktadır. Pınar Selek aslında Türkiye’de yasaklı bir meseleyi, Kürt meselesini bilimsel olarak incelemiş olduğu için suçlanmaktadır. İkinci olarak, tehdidin yoğunluğu, burada resmi bir tehdit olması nedeniyle de dava tipiktir. Pınar Selek, tüm suçlamalardan iki kez beraat etmesine rağmen suçlamış, hapse atılmış ve işkence görmüştür. Türk hukuk mekanizması Selek’i taciz etmeye ve onu bugün burada mahkeme karşısına çıkarmaya devam etmektedir.

Fransa’da, Macaristan’da, ABD’de ve başka yerlerde de araştırmacıların yaptıkları araştırmalardan ötürü şiddetle suçlandıkları davalar olmuştur. Fakat Pınar Selek’in örneğindeki gibi tek bir araştırmacıya yönelik taciz bu derece uç noktalara nadiren varmıştır.

Bugün sanık konumundaki Pınar Selek, aslında bir kurbandır. Özgür ve ciddi araştırma yapmayı tercih etmiş bir kurban.  Bu ülkenin bilimsel ufkunu genişlettiği için aslında kendisini desteklemeleri gereken kişilerin kurbanı. Fakat Pınar Selek aynı zamanda siyasal adanmışlığı olan bir araştırmacıdır. Buradaki herkes, on üç yıllık hukuki tacizin sebebinin hiç şüphesiz onun adanmışlığı olduğunu bilmektedir. Fakat bizler, Pınar Selek’in başka adanmışlıklarının da üstünde durmak istiyoruz: Pınar Selek, Sınır Tanımayan Araştırmacılar’ın belirlediği çerçeve dahilindeki araştırma özgürlüğüne bağlıdır. Sınır Tanımayan Araştırmacılar’ın böylece ona yükledikleri misyon Selek’i sık sık Fransa’ya ve Almanya’ya getirmiştir. Onun görevi, araştırma çevrelerinde derneğimizi tanıtmaktır. Onun görevi, Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı’nın 13. Maddesinde beyan edilen, sanatın ve bilimin temel hakkı olan özgürlüğün tüm devlet otoriteleri tarafından korunması gerektiğinde ısrar etmektir.

Bizler, Pınar Selek’in masumiyetinin daha fazla sorgulanmamasını, hukuki tacizin sona ermesini, özgür araştırma yapabilme koşullarının Türkiye’de ve dünyada her yerde araştırmacılara verilmesini talep ediyoruz.

CSF’den Cécile Kovácsházy