Pınar Selek
Bu İşkenceyi Birlikte Durduralım!
24.3.2011

Pınar Selek davasında savcılık makamının mahkemenin üçüncü kez verdiği beraat kararına da itiraz etmesi bir kez daha belirsizlik ortamı yarattı

Bu İşkenceyi Birlikte Durduralım!

Gündemin çok sıcak ve yoğun olduğu bugünlerde, on üç yıllık bir hukuk mücadelesinin geldiği son noktayı bir kez daha sizlerle paylaşmak istiyoruz.

Bilindiği gibi, on üç yıldır Mısır Çarşısı komplosunun kıskacından kurtulmak için adalet mücadelesi veren sosyolog-yazar, insan hakları aktivisti Pınar Selek hakkında 9 Şubat 2011 tarihinde İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun bozma kararına direnerek üçüncü kez beraat verdi. Bu son beraat kararı ile birlikte yıllardır sürdürülen hukuksuzluk bir kez daha olanca çıplaklığı ile açığa çıkmış oldu.

Ancak beraatin ertesi gününde Savcılık makamı bu beraat kararını da temyiz etti. Üstelik temyiz talebi kararın ikinci günü, neredeyse refleksif bir hızla geldi. Henüz bildirilmiş bir gerekçe de bulunmuyor. Savcılık, gerekçeli temyiz dilekçesini, mahkemenin gerekçeli beraat kararından sonra hazırlayacağını belirtmekle yetindi. Bundan sonraki süreçte Mısır Çarşısı davası, diğer tüm prosedürlerin tamamlanmasıyla birlikte son kez Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gelecek.

Bir hukuk zaferini bir kez daha belirsizliğe mahkûm eden Savcılık temyizi, Demokles’in kılıcı misali Pınar Selek’in üzerinde sallanmaya devam ediyor. Bu belirsizlik süreci ise bir başına işkencelerin en büyüğü. Nitekim Pınar Selek’e Berlin’deki Überleben İşkence Kurbanları için Tedavi Merkezi tarafından 3 Ağustos 2010 tarihinde verilen bilirkişi raporunda işkencenin, davanın uzatılmasına bağlı etkilerine de yer verilerek şöyle denmişti: “(klinik bulgular) Bayan S.’de 1998 senesi Temmuz ayında İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde maruz kaldığı işkence sonucu akut stres bozukluğunu tetiklediğine, bunun posttravmatik stres bozukluğuna dönüştüğüne ve kalıcı somatik sonuçlar bıraktığına sarih şekilde işaret etmektedir… Daha sonra yaşadığı diğer travmatik olaylar (hapishane baskını, davanın tekrardan başlatılması ve diğer) ….. posttravmatik semptomatiğin yeniden akut ve aktualize olmasına ve buna bağlı olarak travmatik prosesin kronikleşmesi ve kötüleşmesine yol açmıştır.”

Bugüne kadar işkence altında alınmış ve mahkemede reddedilmiş ifadelerden sahte olduğu kanıtlanan tutanaklara, bilimsel geçerliliği olmayan raporlardan hukuk dışı müdahalelere ve hatta tehdit ile saldırılara kadar her tür ağır hak ihlaliyle karşı karşıya kalan Pınar Selek’in davası ulusal ve uluslararası kamuoyu tarafından, adalet talebinin bir simgesi olarak görülüyor. Bu kadar uzatılan dava, özellikle işkence ve adil yargılamanın ihlali açısından artık Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin de gündeminde.

Kamuoyu önünde bunca yıl katliam sanığı olma gibi akıl almaz ağırlıkta ve haksız bir ithamla çevrelenen Pınar Selek’in şahsında esas olarak özgür düşünmek ve üretmek isteyen bireylere yönelik verilen gözdağı ise toplumun hukukun güvenliğine olan inancını sarsıyor. Hukukun işlediği bir davada hiç kimse masum olduğunu ispat etmek zorunda değildir. Cezai yaptırım için tersine, yargı makamları suçun oluştuğunu ve kim tarafından işlendiğini kesin olarak ortaya koymak durumundadır. Pınar Selek’in örneğinde olduğu gibi, masumiyeti ispat edilmesine, kerelerce o masumiyet teyit edilmesine rağmen bir insan daha hâlâ cezalandırılmak isteniyorsa, o noktada dönüp hukuk dışındaki siyasi mesajlara bakmak gerekir. Pınar Selek için verilen son beraat kararı ve ona karşı yapılan temyiz işte bu siyasi okumayı yapmak için de açık bir zemin sunmuştur.

Bu okuma eşliğinde bir kez daha Pınar Selek davasının sonuna kadar takipçisi olduğumuzu bildiriyoruz. Esas olan yerel mahkemenin beraat kararında direnmiş olmasıdır. Artık son bulması gereken ise bizzat kendisi bir ceza mekanizmasına dönüşen itirazlardır.

Ortak duyarlılığımız ve dayanışmamız ile bu belirsizlik işkencesine son vermeyi umuyoruz. Gelişmeleri yakından ve sürekli takip ederek, Demokles’in kılıcını kınına sokamaya kararlıyız.

Pınar Selek için istediğimiz adalet, onun şahsında daha adil ve özgür bir Türkiye’de yaşayabilme talebimizdir.

Hâlâ Tanığız Platformu


Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Mahkeme Süreci Court Process