Feminizm herkes icindir!

HÜLYA ERALP

17 mart bahari müjdeleyen ilik bir gündü. Pinar yine Hamburg’daydi. Bu kez de Demokratik Kadin Hareketi Derneginin davetlisi olarak ve Sibel Özbudun’un da konusmaci oldugu „Marksizm’de ve Feminizm’de Kadin“ konulu panelde.

Yüze yakin katilimcinin oldugu toplantida Pinar’in feminist söylemi güclü bir yanki buldu. Sorulan sorular ve yapilan yorumlardan kafasi karisik iki erkek disinda cogunlugun olumlu etkilendigi anlasiliyordu.

Pinar feminizmi kadinlarin adalet ve özgürlük arayisi olarak tanimlayip, Patriarka - ataerkil sistemin diger iktidar sistemlerinden bagimsiz olmadigini, ama kendi dinamigini yarattigini, bu nedenle mutlaka kendi icinde irdelenmesi gerektigini, Sibel Özbudun’dan farkli olarak patriarkanin kapitalizme indirgenemiyecegini ve kadinlarin özgürlügünün ancak bu sistemin yikilmasiyla gerceklesebilecegini anlatti.

Ayni farkli marksizmler oldugu gibi farkli feminizmlerin oldugunu belirten Pinar kendi feminizmini kisa spotlarla söyle sundu:

En basta sunu söyleyeyim ki kadin sorunu yoktur, cinsiyetcilik vardir. Kadin sorunu deyince benim aklima regl veya herhangi bir kadin hastaligi falan geliyor. Kadinin ezilmesi sömürülmesi, erkegin egemenligi söz konusudur. Egemenligin oldugu yerde de buna karsi politik mücadele gerekir.

Gender / Toplumsal cinsiyet biyolojik cinsiyetten farklidir. Toplumda kadina ve erkege verilen roller ayridir. Simone de Beauvoir’in da dedigi gibi “kadin dogulmaz, kadin olunur“ buna „erkek dogulmaz erkek olunur“ u da ekleyebiliriz. Feminizm ekonomik, sinifsal faktörleri reddetmez, toplumdaki kurumlari irdeler, sorgular. Bu kurumlarin toplumsal cinsiyeti nasil pekistirdigini gösterir. Feminizm aileye ve evlilige karsidir. Aslinda marksistlerin de evlenmemesi gerekir.

Feminizm Dualizmi elestirir, dogayla insanin, erkekle kadinin, akilla duygunun ayirilmasini reddeder. Bu ayirilma ile kadin dogayla (o bir cicektir) özdeslestirilip, erkegin ona hükmetmesi, ona sahip olmasi mesrulastirilir. Akil erkektir, kadin duygudur türünden yaklasimlar da ayni teorinin ürünleridir.

Feminizm evlilik, akrabalik iliskilerine, yataga, özel denilen her alana büyütec tutar. Buralardaki iktidari sorgular. Iktidarin oldugu her yerde politik mücadele vardir. Hegemonya özel denilen alanin icine öyle sizmistir ki onu farketmek, ona karsi mücadele etmek cok zordur. Feminizm özel olan politiktir teziyle siyasetin alanini genisletmistir.

Kadinlar arasinda da farkliliklar vardir. Farkli siniflardan kadin olmak, kürt, ermeni, siyah beyaz kadin olmak, lezbiyen olmak, birinci dünyadan, ücüncü dünyadan kadin olmak gibi.. Bu farkliliklarin politik karsiliklari vardir. Feministler kadinlar arasindaki iktidar iliskilerini de sorgulamaktadirlar.

Feminizm cinsellik ve cinsiyeti ayırır. Bu iki ayrı alanın patriarka içiçe geçirir. Feminizm buna yönelik sorgulamasiyla LGBT hareketine de yol acmistir.

Özetleyecek olursak; cesitli iktidarlar vardir ve bunlar ic ice gecmistir. Bu bağlar içinde, feminizm kadınların eşitlik mücadelesiyle sınırlı değildir, özgürlük arayışıdır, özgürlük teorisi ve politikasıdır. Dolayısıyla feminist mücadele içiçe geçen tüm iktidar mekanizmalarına karşı duruştur aynı zamanda. Feninistler iktidari, hiyerarsiyi sorgulayan, günlük hayattan baslayan yeni yöntemler gelistirdiler ve gelistiriyorlar. Örnegin tarihi egemen olanlar yazdi. Feministler sözlü tarih calismalari yürütüyorlar. Devrim icin cizilen yolun kendisi de devrim oldugu icin yarina erteleyerek degil, her türlü iktidari bugünden sorgulayip degistirerek ilerlemek gerekiyor.

Bell Hooks’un dedigi gibi feminizm herkes icindir! Erkeklerin de erkekliklerini sorgulamalari gerekir. Birkac yil önce Türkiye de bir grup erkek,  tecavüz erkeklikse, siddet erkeklikse  „Biz erkek degiliz“ inisitafi kurdu ve erkekliklerini sorgulamaya basladilar. Bu inisiyatif 2008 yılının Nisan aynında, İtalyan kadın sanatçı Pippa Bacca’nın Baris icin yola ciktigi Türkiye’de tecavüz edilip öldürülmesinden hemen sonra kuruldu. Bu insiyatifteki erkekler bizle görüsüp mücadele yöntemlerimizi deneyleri nasil kazandigimizi sordular. Biz de onlara feminist hareketin de 80 li yillarda baslattigi „Bilinc yükseltme gruplari“ deneyimizi önerdik. Erkeklerin de erkeklik rollerini, sünnet, askerlik, hiyerarsi vb sorgulamalari gerekiyor.

Pinar sözlerini Feminist mücadelenin öznesi herkes, kadin kurtulus hareketinin öznesi ise kadinlardir! Feminizm herkese lazim diyerek bitirdi.

.