19 Ekim Pazartesi

Pınar Selek, Alman kadınlara Türkiye kadın hareketini ve yaşanan sorunları anlattı. Selek'in tek konuşmacı olduğu toplantıya, Oberhausen'in kadın emniyet müdürü de katıldı.

Enternasyonal Kain-Barış Arşivi'nin 19 Ekim Pazartesi günü düzenlediği toplantı, bir zamanlar insanların K 14 komiserliği tarafından alınıp sorgulandığı daha sonra 68 kuşağınca onarılarak politik merkez haline getirilen bir binada yapıldı. Eskiden fabrika olarak kullanılmış olan binanın adı da geçmişin hatırlanmasına atfen K 14 olarak konulmuş.

 Çoğunluğunu kadınların oluşturduğu aralarında farklı uluslardan dinleyicilerin de bulunduğu 80 kişinin katıldığı toplantı salonunda, Nobel-Barış ödülünü alan kadın olan Bertha von Suttner'in bez üzerine elle işlenmiş resmi ve "Silahları indirin!'' sözlerinin yer aldığı pankart ile  Dünya Barışı için mücadele eden kadınların resimleri asılıydı. Toplantı, IFFA sorumlusu Ellen Diedrich'in konuşmasıyla başladı. Diedrich, „Cesur bir Türk Kadını" diyerek tanıttığı Pınar'la nasıl tanıştıklarını anlattı. Ardından da sözü Pınar'a bıraktı.

Pınar Selek, Belediye Meclisi Sol Parti üyesi Zeynep Biçici tarafından Almanca'ya çevrilen konuşmasını, küreselleşmenin yol açtığı sorunlara değinerek başlattı. Sanal iletişimin insanları duyarsızlaştırdığına dikkat çeken Selek, bunu bir tür 3. Dünya Savaşı olarak tanımladı. Ardından Türkiye'yi kısaca anlattı. Selek konuşmasında, Türkiye'deki demokrasi mücadelesi, barış meselesi ile 1980 sonrası gelişen kadın hareketi üzerinde durdu. Bu çerçevede "Barışamadık" adlı kitabının içeriğinden de bahseden Selek,  Türkiye'de barış hareketinin gelişememesinin, demokrasi geleneğinin yerleşememesinin tek suçlusunun sosyal iktidarlar değil, toplumun kendisinin de olduğunu söyledi.

Pınar Selek, "Gandi gibi bir mücadele biçimi anlayışından yoksun oluşumuz, şiddetsiz bir toplum, şiddetsiz bir yaşam biçimi geliştirilmesine engeldir" diye vurguladı.

Türkiye'de tartışan, sorgulayan, mücadele veren bir anlayış ve bunu uygulayan grupların varlığından bahseden Pınar Selek, günün birinde bu anlayışlardan özgürlük için birleştirici bir anlayış doğacağına olan inancını Gamsci'nin, “Aklımın karamsarlığı, irademin iyimserliği” sözcükleriyle konuşmasını bitirdi. Konuşmasından sonra soru bölümüne geçildi.

Bu bölümde gelen sorular üzerine Pınar Selek, Amargi sürecini anlattı.

Soru bölümünde söz alan Diedirch ise, Pinar Selek'e verilen Duygu Asena Ödülü'nden de bahsetti.

Bu bölümde söz alıp birçok dinleyeci, Pınar'ın kendilerine düşündüklerinden çok farklı bir “Türkiye'de Kadın” imajı sunduğunu belirterek, toplantıya katılmaktan dolayı duydukları memnuniyeti dile getirdi.

Saniye Özkaya