Pınar Selek
'Zamane'
22.2.2010


NECMİYE ALPAY

22.02.2010
Engin Geçtan, elli küsur yıldır bu ülkenin insanıyla haşir neşir, bir ruh hekimi, düşünür ve yaratıcı yazar. Mesleki kitaplarının yanı sıra denemeler ve romanlar da yazıyor. Yeni kitabı “Zamane”, adının da anıştırdığı üzere günümüz insanı olarak yaşadıklarımız üstüne enine boyuna düşünceler ortaya koyuyor.
Çoğumuzun en az iki kez okuyacağı bir kitap bu. Toplam 100 sayfa, yirmi bir bölüm: Süreçler, Özerk insan, Kimlik sorunları, Otorite ve öfke, Çocuk yalnızlığı, Ensest, Ahvalimiz... Bu başlıklar altında, ‘kolbastı’dan tutun, Deniz Baykal’a, ‘aidiyet’ten ‘değerlerimiz’e, ‘trajedi’den ‘keyif’ olayına, işkenceden eğitime, Kenan Evren’den reklamların etkisine, vicdandan töreye, oradan kadına ve çocuğa yönelik şiddetin arkasında yatan duygulara kadar yığınla kavram ve olguya da ışık tutuyor. Ruh sağlığı meseleleri için yapılabileceklere değiniyor. “Zamane” için Geçtan’a teşekkür borçluyuz.
*
Gözden kaçmaması gereken bir kültür olayı da Aslı Çavuşoğlu’nun ilk kişisel sergisiydi: “Dünyayı Nasıl Dolaştım”. Serginin çoğaltılmış, dolayısıyla bizim de edinebileceğimiz bileşenleri de var. Bunlardan biri, “Bruce Chatwin’in Ardından Patagonya‘da” adlı ‘sanatçı kitabı’.
Bu kitapçığın amacı, bir deneyimi yinelemek (Orhan Pamuk’un “Yeni Hayat”ına selamlar olsun). Zaman-mekân koordinatları üzerinden bir sınama. Şöyle:
Bruce Chatwin, 1978 yılında Patagonya’yı gezmiş ve gezi notları yazmış bir yazardır. Aslı Çavuşoğlu, Chatwin’in o anlatısındaki geziyi harfi harfine yinelemek, nerede neyin değiş(me)miş olduğunu görmek üzere bir proje yapar ve 2008 yılı Ekim-Kasım aylarında bu projeyi gerçekleştirip ürün olarak bize elimizdeki, Türkçe-İngilizce olarak hazırlanmış ‘sanatçı kitabı’nı sunar. Metin bir ‘gezi yazısı’ olmaktan çok ötede; bir tür deneysel ‘zamane’ şiir.
Çavuşoğlu aslında Bruce Chatwin’in deneyimini yineleyen ve anlattıklarının gerçeklik derecesini sınama merakına kapılan ilk yazar değildir. Arjantinli Adrian Gimenez Hutton da Çavuşoğlu’ndan on yıl kadar önce aynı deneyimi yinelemiş ve bir metin de o yazmıştır:
“La Patagonia de Chatwin”. Gelgelelim, Çavuşoğlu bu metnin varlığından yola çıktıktan sonra haberdar olmuş ve İspanyolca bilmediği için de tek sözcüğünü anlamamıştır. Araya ayrıca, “La Patagonia Rebelde (İsyancı Patagonya)” adlı kitabın yazarı Arjantinli solcu Oswaldo Bayer tarafından Hutton’un kitabına yazılan önsözdeki Chatwin eleştirileri girer...
Bütün bunlar, Çavuşoğlu’nun deneyimine ve Patagonya metnindeki şiirsel/felsefi önermelere tikel ve elle tutulur bir temel kazandırıyor. Serginin (“Dünyayı Nasıl Dolaştım”) tanıtım broşürüyle ve video çalışmasıyla da bütünleşen bir bakış açısı var burada.
Serginin diğer iki bileşeni ise Türkiye’yle ilgili. Biri, bir tür tez kitabı, adı “Teslim 6”. Bu da bir ‘sanatçı kitabı’ ve yine Türkçe-İngilizce olarak düzenlenmiş. Bu ‘iş’in esası, para karşılığı yazılan şu ünlü ‘bilimsel’ tezler! Çavuşoğlu, hem bu toplumsal olguyu teşhir etmiş, hem de oradan yola çıkarak bir deneysel metin daha üretmiş.
Serginin bir de ‘longplay’ bileşeni var: “191/205”. Çavuşoğlu, 12 Eylül döneminde TRT’de kullanılması yasaklanmış olan sözcükleri araştırıp bulmuş ve listedeki sözcükler rap müziği olarak düzenlenmiş. Seslendiren: Fuat Ergin. Plağın adındaki “191/205” sayıları, yasaklanmış olan 205 sözcük üzerinden 191’inin plakta işlenmiş olduğunu gösteriyor.
Sergide, sözcük yasağıyla ilgili olarak 1985 yılında Tunca Toskay imzasıyla TRT’de yayımlanmış olan 1223 sayılı genelgenin fotokopisi de yer alıyordu, sözcüklerin listesiyle birlikte: adıl, akçasal, andaç, anı, anımsamak, anlak, anlatı...
Liste, plağın kapağında da var.
Sergiyi kaçırmış olanlar, “Patagonya’da” kitapçığı ile 191/205 adlı plağı İstanbul’da serginin açılmış olduğu Galeri Non’dan ya da Robinson kitabevinden edinebilecek. Yalnızca plağı isteyenler, Lale Plak’a da başvurabiliyor. Plaktaki şarkıları internetten dinlemek için:
http://www.myspace.com/191taksim205

Adalet
Pınar Selek davasında bunca beraat kararından sonra cezanın Yargıtay Genel Kurulu’nda oy çokluğuyla onaylanması, davayı izleyen çoğu kişiyi şaşırttı ve isyan ettirdi. Amargi Kadın Kooperatifi, “Hep Tanığız ve Hâlâ Adalet Bekliyoruz!” başlıklı bir bildiri yayımladı. Orada da dendiği gibi davanın hukuki değil politik olduğu, sonuçta yeni bir Dreyfüs davasına dönüştüğü artık daha da açık.

Fikritakip
David Fromkin’in “Barışa Son Veren Barış” adlı kitabının Türkçe çevirisindeki tahrifattan söz etmiştim. Nazan Maksudyan, bu kitap dahil, 1915 dönemini de içeren bir dizi tarih kitabının Türkçe çevirisinde saptadığı tahrifatla ilgili bir incelemesinin yayımlanmış olduğunu bildirdi.
Maksudyan’ın, “Sessizlik Duvarları: ‘Ermeni Sorunu’ Bağlamında Çeviri ve Otosansür” başlığını taşıyan bu kapsamlı makalesinin Türkçesi, BGST yayınlarından 2009’da çıkan “İfade Özgürlüğü” adlı kitapta, İngilizcesi de Routledge yayını Critique dergisinde yayımlanmış.
Bir tür etik belgesi olan bu makaleden, David Fromkin’den başka, Alan Moorehead, Eric. J. Hobsbawm, A.L. Macfie, J.M. Roberts gibi yazarların kitaplarını Türkçeden okurken de ihtiyatlı olmak gerektiği anlaşılıyor. Maksudyan’a katkısından ötürü çok teşekkürler.

Duyuru
“Anadolu Dilleri Söyleşileri:
Dört Aile Bir Hane”
Düzenleyen: Kitap Çevirmenleri Birliği (ÇevBir)
Söyleşi dizisi, Anadolu’da bir tür ortak dil işlevini gören Türkçenin dışında konuşulmakta olan dillerin tarihleri, hikayeleri, edebiyatları, sözlü ve yazılı mirasları, Türkçeyle alışverişleri konusunda bilgilenmek amacıyla düzenleniyor. Çalışmanın bir kitap ve CD’de kayda geçirilmesi de hedefleniyor.
Tarihler: 20 Şubat, 6 Mart, 20 Mart, 3 Nisan ve 17 Nisan 2010
Saat: 14.0018.00
Yer: TMMOB Makine Mühendisleri Odası, Katip Mustafa Çelebi Mah. İpek Sokak 9/2 Beyoğlu İstanbul
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Mahkeme Süreci Court Process