4.3.2010

Yargıtay 9. Dairesi'nin, Mısır Çarşısı patlamasıyla ilgili Pınar Selek'in beraati kararını iptal etmesi üzerine yeniden bir araya gelerek “HalaTanığız Platformu'nu oluşturan Selek'in bireysel ve kurumsal destekçileri, 4 Mart 2010, Perşembe günü Garajistanbul'da basın toplantısı gerçeleştirdiler. Suzan Karaibrahimoğlu’nun moderasyonluğunda gerçekleşen toplantıda platformun bildirisini  Deniz Türkali okurken, felsefeci Yüksel Selek ve feminist performans sanatçısı Esmeray da söz aldılar.   Hala Tanığız Platformu üyesi Suzan Karaibrahimoğlu konuşmasında feminist ve antimilitarist araştırmacı, barış aktivisti, sosyolog Pınar Selek'in daha önce iki kez beraat ettiği davadan, müebbet hapis cezası istemiyle yeniden yargılanmasının yolunu açan gelişmeleri hukuksal değil, politik bulduklarını belirtirken, platform adına  hem Pınar Selek hem de demokratik bir Türkiye için adalet taleplerini yineledi. Karaibrahimoğlu, Hala Tanığız Platformu’nun on iki yıla yayılan bu süreci en başındaki katılımcılardan başlayarak kucaklayan bir platform olduğunu söylerken, Türkiye gibi her saat başı gündemin değiştiği, çoğu acının da maalesef unutuluşa terkedildiği bir ülkede duyarlılıkta süreklilik için yola çıkan bir platform olduğuna da değindi. Karaibrahimoğlu, Pınar Selek için Türkiye’de olduğu gibi Avrupa’da da büyük bir desteğin olduğunu, PEN Almanya Merkezi, Alman Yazarlar Birliği, Orlando Yayınevi gibi pek çok örgüt ve kurumun da ayrı ayrı açıklamalar yaptığına değindi ve dava sürecine ilişkin de kısa bir bilgilendirmede bulundu.   Deniz Türkali, “Bu haksızlığa bir an önce son verilmesini istiyoruz. Bizler Pınar Selek’in neden hadef gösterildiğini biliyoruz. Çünkü Pınar Selek biraz da içinden geçilen dönemin konjonktürü gereği “kurban” seçildi. Ve bu rolü sonuna kadar reddetti. Çünkü Selek, içinde tutsak edilmeye çalışıldığı bu komploya bir tek an bile yenik düşmedi. Aradan geçen yıllarda sosyoloji alanında büyük ses getiren kitaplar yazdı, sayısız toplumsal buluşma örgütledi, antimilitarist, feminist çalışmalarını pekiştirdi; umudunu, insan sevgisini yazdığı masallara akıttı. Biz ise bu süreç içinde Pınar Selek’in en çok da sözünden ve duruşundan taviz vermeyişi nedeniyle mahkûm edilmeye çalışıldığını gördük ibretle. Dava süreciyle ilgili ısrarla devam ettirilmeye çalışılan tutarsızlıklar ve hukuksuzluklar, toplum olarak bizi bir arada tutan adalet zeminini sarsmakta, sadece Pınar Selek’i değil, hepimizin toplumsal varoluşunu tehdit etmektedir. O nedenle Pınar Selek kadar kendimiz için de adalet talep ediyoruz artık. Bizim de sözümüz ve duruşumuz Pınar Selek’inkinin aynı: Hep Tanığız Hala Adalet Bekliyoruz!” şeklinde konuştu.   Türkali’nin ardından söz alan felsefeci Yüksel Selek “Şaşkınlık içinde niçin Pınar Selek’in seçildiğini düşünürken birden şunu farkettim; Pınar toplumun sistemin bütün kanallarına korkusuzca tam on ikiden vurmaya başladı. Barış mücadelesi, sokak çocukları ve ayrımcılığa uğramış toplumun bütün kesimleri, Kürt sorunu… Pınar yılmayan bir kadın. Bu dava için bir suçlu arıyorlar ve bunu Pınar’ın üstünden yapmaya çalışıyorlar. Bir simgeyi, mücadeleci bir kadını yok etmeye çalışıyorlar. Tüm bu süreçte yılmayan bir kadını susturmaya çalışmalarının en büyük sebebi erkeklik’’ dedi. Selek konuşmasını “O’nun gibi mücadeleci bir kadın tüm kadınlara örnek olacak. Hepimiz onun yanındayız” şeklinde tamamladı.   Feminist performans sanatçısı Esmeray konuşmasında Pınar Selek’le çalışmalarında en baştan beri yan yana olduklarını belirtirken, atölye döneminde herşeyi birlikte yaptıklarını anlattı. Esmeray “Pınar o atölye döneminde içeri alındığında, ben de içeri alınmayı bekledim. Çünkü hep onunla birlikteydim. Dolayısıyla ben de onun kadar suçluyum. Kendimi ‘ihbar’ ediyorum” dedi.   Basın açıklamasına çok sayıda gazeteci, yazar, sanatçı ve aktivist katıldı.   Pınar Selek ve dava süreci ile ilgili gelişmeler  www.pinarselek.com adresinden takip edilebilir.