Pınar Selek
Kafka yaşasaydı da Pınar S’nin ‘Dava’sını yazsaydı!
6.3.2010

Franz Kafka yaşasaydı da “Dava”nın günümüz Türkiyesinde geçen versiyonunu yazsaydı. Erişilmez bir otorite tarafından kendisine ne olduğunu bilmediği bir suç isnat edilen Joseph K.’nın yerine, olmayan bir bombalama olayından 12 yıldır yargılanan Pınar S.’nin romanını yazsaydı. Orson Welles de yaşasaydı da bu absürd davanın filmini yeniden uyarlasaydı.

Fazla film ve dizi izlemekten, epeyi de roman okumaktan hayatı da kurmaca gibi görmeye başlamış zihnim bana komplo teorileri gördürüyor. İki gündür Pınar Selek ile ilgili gelişmeleri medyadan takip etmişsinizdir. Sanki devletin derinliklerinde bir yerde Pınar Selek’e garezi olanlar var. Kimseyi öteki diye görmeyip herkese o kocaman yüreğini açan, sokak çocuklarına sahip çıkan, etnik köken ayrımı yapmadan toplumu sosyoloji biliminin çerçevesinden inceleyen, ataerkil düzene feminizmin mor cilasını çeken o sevgi dolu ve korkusuz kadını Jeanne d’Arc misali yakmadan rahat edemeyecekler!

Sosyolog, feminist yazar ve barış aktivisti Pınar Selek’in başına gelenler kelimenin tam anlamıyla Kafkaesk! Mısır Çarşısı’nın girişinde, bugün de faaliyette olan bir büfede meydana gelen patlamanın sorumlusu olarak yargılanıyor. İki kere beraat etmesine rağmen Yargıtay her seferinde beraat kararını bozdu.

Diyeceksiniz ki bunda bir tuhaflık yok, eğer masumsa yeniden beraat edecektir, bunun neresi Kafkaesk? Büfedeki patlamaya neden olan o değilse, ortaya çıkacaktır. Kanıt vardır, tanık vardır, adli tıp raporu vardır...

Kafkaesk mesele tam da burada başlıyor: Pınar Selek’in o büfeye bir bomba koyduğuna dair tek bir kanıt ya da tanık bulunmadığı gibi ortada bir bomba da yok! Bugüne dek hiçbir olay yeri inceleme raporunda gaz kaçağı dışında bir patlama nedeni bulunamadı. Ne patlayıcı madde artığı var mekanda ne zeminde çukur açılmış ne de bombayı gören var! Lahmacun fırının içinde patlama olması başta olmak üzere bütün bulgular tüpgaz kaçağına işaret ediyor.

Pınar Selek’in bir bomba imal ettiğine, taşıdığına, yerleştirdiğine dair de hiçbir kanıt yok!Gelin görün ki raporlar ve mahkeme kararları ne zaman Pınar Selek’i aklasa Kafkaesk bir otorite ortaya çıkıp bir şekilde onu PKK üyesi olduğundan ve bombalı saldırıda bulunduğundan emin olunmasını sağlıyor! İşkence altında alınan ifadesinde onu suçlayan ama mahkemede bu ifadeyi inkar eden tanık mı istersiniz, “yukarıdan” gelen bir emirle oluşturulan, altı bilirkişi raporunun aksine bomba olduğuna dair rapor veren heyet mi istersiniz... CSI New York’un Istanbul’da geçen bir macerası sanki!

Bomba yok, bombalama var! Olmayan bombayı yerleştiren bir suçlu var. Altı bilirkişi raporu geçersiz, davanın müdahili olmayan İçişleri ve Emniyet’in isteğiyle oluşturulan bilirkişi heyetinin raporu geçerli. Abdülmecit Öztürk’ün mahkemede verdiği ifade değil, işkence altında verdiği ifade geçerli. Bütün bunları dikkate alan da tıpkı romanlarda ve filmlerdekine benzer bir rastlantı sonucu Yargıtay 9. Dairesi. Hrant Dink’in cezasını onaylayan, gösteriye katılmayı ve evde kitap bulundurmayı yasa dışı örgüt üyesi olmanın kanıtı sayan daire. Pınar Selek’in ömrünün sonuna dek cezaevine kapatılması gerektiğine hükmetti. Çocuklar ve gençler hapishanelerde çürüyor, Hrant Dink bir yazıdan cımbızlanmış, bağlamından koparılıp anlamı olumsuz yorumlanmış bir cümle yüzünden öldürüldü ve gömüldü, Pınar Selek ise diri diri gömülmek isteniyor. Bu artık hepimizin “Dava”sı olmalı. 

Alin TAŞÇIYAN
STAR - 06.03.2010
http://www.stargazete.com/gazete/yazar/alin-tasciyan/kafka-yasasaydi-da-pinar-s-nin-dava-sini-yazsaydi-248179.htm
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Mahkeme Süreci Court Process