Pınar bir duru sudur. Öyle sakin, telaşsız, modern zamanlar dervişi bir kadın. Yüzü her daim güleç. Kapısı toplumun bütün norm dışı insanlarına açık bir derviş. Kavgası, var evet, ama kavgası bile insanca ve şiddetten uzak. Pınar’ı tanıyıp da sevmemiş bir Allah’ın kulu var mı bilmiyorum ama bu insan kadının başı yıllardır dertte. Onun nazenin olduğu kadar cesur da oluşunu anlayamayan, anlamlandıramayan, hazmedemeyen ondan öç almaya yemin etmiş birilerinin olduğu kesin! Habire üstüne yürüyorlar statükolarıyla, habire üstüne...
Bu ülke nice güzel insanını, az akıllı hoyrat ellerde harcamıştır! Bu insanların hesabı sorulamamış, yapılan zulümler zalimlerin yanına kâr kalmıştır. Ondandır bu aptal ve cahil cesaret! İşte Hrant Dink davası! Ne oldu sonucu? Çoluk çocukla adam harcayanlar, neredeler?
Pınar’ı anlamak hem çok kolay, hem de çok zordur. Hiçbir ezberinizin içine koyamazsınız onu, sizi her daim şaşırtır. Her zaman insandan yanadır, barıştan, umuttan ve adaletten yanadır. İnsanlar gibi çok vecheli, çok katmanlı hakikatlerin peşinde olmak onun için bir yaşam felsefesidir. Ama hiç de bilmiş ve kibirli değildir. Elinizi tutarken bütün kalbi elinde ve elinizdedir. Hissedersiniz! Allah, onu bu coşkun ırmak gibi sevgiyle ödüllendirmiştir. O ırmakta kendisi de yıkanır, siz de yıkanır, arınırsınız.
Bu yüzden benim de aralarında olduğum yüzlerce kişi Pınar için tanıktır. Onun hakkında ileri sürülen iddialara karşı masumiyetine kefildir. Pınar’la ilgili tanıklığımı, onun Amargi’li arkadaşlarının sözleriyle tamamlamak istiyorum:
“Artık “Pınar Selek’e tanığız” demiyoruz. Zira, Pınar’ın eşitlik, özgürlük, barış ve adalet yolunda attığı adımları bugün sadece Türkiye değil, tüm dünya biliyor. Yıllardır duruşma salonlarında davanın seyrine ve Pınar’ın beraatine tanık olanlar, tanıklıklarına hâlâ devam ediyor, üstelik her gün de aralarına yenileri ekleniyor. Ancak, hem Türkiye’de hem de dünyada bilinen başka bir gerçek de Türkiye’de adalet tesisinin oldukça zor gerçekleştiği; hatta çoğu zaman birçok çabanın sonuçsuz kaldığı veya acıyla sonuçlandığı. Bu noktada, Pınar’ın haklılığı ortada. Ve hepimizin daha adil ve barış yolunda bir Türkiye için adalete ihtiyacı var. Pınar Selek’in beraatinin yeniden açıklanması ise bu yolda atılacak ilk ve önemli adımlardan biri olacak.
Bugün artık farkındayız ki, bu hukuki değil, sadece ve sadece politik bir dava... Mağdurlar, dışlananlar ve haksızlığa uğrayanların yanında; eşitlik ve özgürlük için mücadele eden, dürüst ve etkili bir sosyal bilimcinin, bir yol arkadaşının toplum için barış ve adalet mücadelesi. Dolayısıyla, bu dava Pınar’la aynı uğurda çalışanların, bizlerin davası. Pınar gibi düşünürlerin “bomba koydu” adı altında hedef gösterilmesi gibi politikalara ve birçok benzerlerine bizler bu ülkede yabancı değiliz. O yüzden adaleti sadece Pınar için değil, kendimiz ve memleketimiz için bekliyoruz...
Adalet yerine gelene kadar da talep etmeye devam edeceğiz; sadece Pınar için değil, tüm karanlıkların aydınlığa ulaşması, vicdanların rahat etmesi ve Türkiye’de huzurun sağlanması için, çünkü, başka türlü yaşamak mümkün değil.”
Hidayet ŞEFKATLİ TUKSAL
http://www.stargazete.com/gazete/yazar/hidayet-sefkatli-tuksal.htm