Pınar Selek
Pınar Hamburg‘a politik heyecan getirdi!
6.6.2010

Hülya Eralp / 04.06.2010 


Cuma akşamı, Pınar bize “Sürüne Sürüne Erkek Olmak”kitabından bölümler okudu. Fazla kalabalık değildik ama renkli bir topluluktuk. “Eski tüfek”, “ikinci kuşak”, “yeni yetme” solcular, feministler, antimilitaristler, aradakiler, tanımadıklarım. Ama genel olarak “muhalif“ diyebileceğim insanlar...Dinlerken içimiz acıdı, güldük, düşündük, kafamıza sorular takıldı, sorduk, soruşturduk, tartıştık.  

Kitap içerdiği küçük anektodlar, alıntılar, analizlerle son derece akıcı, canlı bir üsluba sahip. İnsanı hemen okumaya davet ediyor.

Sadece okumaya değil, mücadeleye de! Pınar‘daki radikalizm, aktivizm, mücadele heyecanı sanki bulaşıcı.  

Bugüne dek feministler olarak genellikle “nasıl kadın yapıldığımıza” baktık, “nasıl erkek olunur”u irdelemedik. Bu iki konu her ne kadar birbirleriyle bağlantılı olsa ve feminizm, asıl olarak cinsiyetçilin sorgulanması anlamına gelse de nereye odaklanıldığı da önem taşıyor. 

Pınar, kitabıyla feminist literatüre önemli bir katkıda bulunuyor. Anti militaristler ve vicdani redçiler için de önemli bir kaynak sunuyor. 

Kitabı ve Pınar bizleri çok etkiledi.

Ben kendi adıma, dünden beri, Hamburg‘da nasıl yeniden biraraya gelebiliriz, uzun süredir uyumakta olan politik potansiyeller nasıl yeniden canlanabilir, nereden başlayabiliriz, Almanya‘da yaşayan göçmenler olarak “bedelli askerliğe red"le başlanabilir mi, ben ne yapabilirim gibi sorularla meşgulüm.  

Ertesi gün de Pınar ve toplantıya katılan bazı kadınlar, hep birlikte Hamburg’daki Yeşillerin hazırladığı Okul Reformu için yürüdük. Yürüyüş‚ boyunca feminizmimizin geçmişi, bugünü ve yarını üzerine sohbet ettik.

Pınar Berlin‘e iz bırakarak döndü. Çok uzun bir aradan sonra bana acemice bu satırları yazdırdı.

Yolun açık olsun Pınarcım! 

****

Pınar Selek’le‚ Sürüne Sürüne Erkek Olmak’ (okuma) Türkiye’de Militarizim ve Savaşkarşıtı Hareketi“ başlığı altında, Hamburg'un Werkstatt-Bildungswerk salonunda 04 Haziran 2010’de “Hamburg Antimilitarist Inisyatifi” tarafından bir toplantı düzenlendi. Sol Forum, AGIF-Hamburg, ATIF-Hamburg, ADGH-Hamburg’un desteklediği etkinlik, Pınar Selek’in „Sürüne Sürüne Erkek Olmak“ kitabından bölümler okumasıyla başladı. Okumadan sonra “Barış İçin Vicdani Ret” filmiyle etkinliğe devam edildi. Barış İçin Vicdani Ret Platformu adına gönderilen mesajin okunmasından sonra birlikte tartışmayla devam edildi. “Hamburg Antimilitarist Inisyatifi” etkinlik esnasinda Pinar Selek’le ilgili Komplo Süreci ve Kampanyalar’la ilgili bilgiler aktardi. Kampanya’lara destek cağrısında bulundu.


Komplo Süreci ve Kampanyalar

Franz Kafka’nın ’Dava’ romanının kahramanı Josef K.’nin basina gelen durumlarla anılır Pinar Selek’in yillardir bitmeyen hikayesi.

Franz Kafka’nın klasikler arasında sayılan ’Dava’ romanı, bir sabah uyandığında kendisini sebebini anlamadığı bir suç nedeniyle dava edilmiş bulan Josef K. adlı kahramanın absürd durumunu anlatılıyor.

Pınar Selek’in 12 yıla yakın icerisinde bulunduğu absürd durumu ise sadece kendisi degil, aralarında dünya capında hatırı sayılır yazar, sanatcı, akedemisyenlerin de bulundugu pek cok insan anlatıyor yıllardan beri..

Mahkeme sürecini az cok takip eden herkes Pınar Selek’in başına gelenlerin bir komplo oldugunu bilir.

Onun, ayni zamanda başkalarina da gözdagi vermek için bir sembol olarak seçildigini, bunun nendenlerinin de Pinar’in Türkiye’de tabu olan konulara dokunmasi, bu konularla ilgili şifreleri yüksel sesle söylemesi ve bunun da ötesinde, magdurlarla birlikte aktif angaje olmasindan kaynaklandigini bilir.

Komplo Süreci

Pınar Selek’in DGM kararıyla, 11 Temmuz 1988’de tutuklanmasının sebebi Misir Carşısı’nda olan patlama degildi.

Patlama öncesi PKK ve PKK’lılarla ilgili bir sosyolojik bir araştırma yürütüyor olması ve bu çerçevede PKK’lılarla da görüşmeler yapıyor olmasıydı.

Bu görüşme bilgilerini elde etmek isteyen polis kendisini sorgulamak için gözaltına almıştı.

Ilk tutuklandıgında Mısır Çarşısı patlaması konu değildi.

Sorgulaması sırasında sosyolojik bir araştırma çerçevesinde görüştügü insanlarla ilgili bilgileri vermedigi için mahkemeye sevk edildi.

Kendine sorulan bilgileri vermemesi üzerine, Mısır Çarşısı’ndaki gaz patlaması daha sonra bombaya dönüştü.

Polis sorgusunda kendisine hiç sorulmayan bomba iddiasıyla ikinci kez mahkemeye sevk edildi.

Pınar Selek tutklanmadan önce, Polis uzman -inceleme- Raporu Mısır Çarşısı olayıla ilgili "Bomba değil" dedi. (11.07.1998)

Bomba imha ekibi: "Deliller üzerinde parmak izi yok" dedi (11.07.1998)

Iki gün sonra Polisin -olay yeri- ikinci raporu: "Bomba değil"di (13.07.1998)

Ertesi gün (14.07.1998) Kriminal Lab. Raporu: "Bomba bulgusu yok"tu.

Pinar’a hiçbir sorgusu sırasında patlamayla ilgili soru sorulmadı.

Sonra ortaya bir sanık çıkarılarak suçlanıverdi. (15.08.1998’de)

Önce, baskı altında Pınar Selek’le birlikte eylemi gerçekleştirdiklerini söyleyen bu sanık (Abdülmecit Öztürk), sonra Pinar’i tanımadığını defalarca açıkladı.

Önceki ifadesini baskı ve ağır işkenceler altında verdiğini söyledi.

Mısır Çarşısı’na bir bomba koyduğuna dair tek bir kanıt ya da tanık bulunmadığı gibi ortada bir bomba da yok! Ama komlo devam ediyor..

Komlo’nun nedeni

Peki neden?

Pınar Selek’in radikal-feminist bir perspektiften angaje oldugu konular, toplumdan nefretle dislananan travestiler, homosexueller ya da tinerci cocuklar gibi marjinellerlerle sinirli degil. „Ermeni Soykirimi“ ve günümüze yansilamari, „Kürt Sorunu“ diye anilan, aslinda bir „Türk Sorunu“ olan “hassas konular”la ilgili durusu, bu komplonun devam etmesinin asil nedenleridir.

Türkiye’nin efendilerini en fazla rahatsiz eden konu ise, Pinar’in teori ve partikte sergiledigi radikal-feminist ve antimilitarist durusu olsa gerek.

Duruşmalarda ısrarla kendisine komplo kurulduğunu söyledi Pınar Selek

2, 5 yillik Cezaevi sürecinden sonra 22.12.2000 tarihli duruşmada raporlara dayanılarak tahliye edildi.

Tahliye edilir edilmez, cezaevi kapısında, barış için mücadele edeceğini söyledi.

Tahliyesinden sonra dolaylı ya da doğrudan tehditler aldi.

17 Mayıs 2006 tarihli 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunduğu „Savunma“sı’nda Madem ki küçücük bir barış çabam böyle cezalandırılmıştı; o halde, bu çabayı büyütmem, her şeyden önce, kendime saygı açısından gerekliydi“ dedi.

2000 sonlarina dogru tahliyesinden sonra, komplodan önceki yasamina ve arayislarina devam etmesi, feminist-antimilitarist cevrelerde etkin olmasi, Militarizm-Antimilitarizm üzerine yazilar yayinlamasi, „Sürüne Sürüne Erkek Olmak“ ve Nisan 2004,te yayimlanan „Barışamadık“ gibi kitap calismasiyla, cinsiyetci-militarist mekanizmalara dayali örgütlenmis bir toplumu detaylariyla analize ve desifre ediyor olmasi, Pinar’in askeri-bürokratik Hegemonya’nin hedefi olmaya devam etmesin nedeni olsa gerek.

Mısır Çarşısı patlamasından sorumlu tutularak suçlanan ve iki kez “beraat” ederek davası sonuçlanan Pınar’in beraati, namli Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından Mart 2009'da bozuldu. Bu karara karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı da, Yargıtay Genel Kurulu'nda geçen Şubat 2010 reddedildi. Bu durumda yeniden ve bu kez tek başına yargılanmasi kesinlesti.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi Pınar Selek hakkındaki 36 yıl ceza istiyor.

Komplo devam ediyor.

Dayanisma

Komplonun her aşamasında Pınar’la basta ailesi ve kadin arkadaslari cevresinde kenetlendi. Bircok duyarli insan köşe yazıları, basın toplantıları, kampanyaları, destek telefon, mesaj ve temaslarıyla dayanışma gösterdi.

2006’da kamuoyunun yakından tanıdığı 282 kişi, bir basın açıklamasıyla, yayımladıkları ortak bir bildiriyle “Pınar Selek’in feminist, antimilitarist, şiddet karşıtı bir araştırmacı olduğuna tanığız” dediler. Aralarında Yaşar Kemal, Orhan Pamuk, akademisyen ve sanatçıların da yer aldığı bu çağrı sonrası, 2000’e yakın imzacı da bu kampanyaya destek oldular.

Sonra tanıklık yazılarıyla bir Dayanisma süreci basladi. Tanıklar, Pınar’la ortak çalışmalarından anılarına, onun akademi ve siyaset anlayışından kitaplarına her boyutunu kaleme döktüler. Sanatçı, akademisyen, hukukçu, gazeteci, feminist, ev kadını, öğrenci, esnaf, sokak çocuğu, eşcinsel, her kesimden insan Pınar Selek’e tanık olduklarını ilan ettiler.

Davaya ve Pınar’a ilişkin duygu ve düşünceleri www.pinarselek.com adresinde “PINAR SELEK’E TANIĞIZ” başlığıyla okuyabilirsiniz.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi Pınar Selek hakkındaki 36 yıl ceza ismesi üzerine yeni Kampanya’lar basladi.

Bunlardan 1. „Amargi Kadın Kooperatifi“ inisyatifiyle baslatilan “Hep Tanığız ve Hala Adalet Bekliyoruz!” kampanyasi.

Bu Kampanyayla ilgili bilgiler yine www.pinarselek.com da okuyabilrsiniz.

2. Kampanya, PEN Almanya Şubesi’nin Pinar’a yargilanma sürecinde destek olmak için başlattıgi bir imza kampanyası. Bu kampanyaya destek olmak isteyenler ; www.ps-signup.de internet adresinden imza verebilir.

Bu Kampanya’lara destek konusunda bizlere de görev düsecektir.

Pinar Aralik 2009’da bu yana PEN Uluslararası Yazarlar Birliği dünya yazarlar birliginin burslusu olarak calismarini sürdürmekte.

„Sürüne Sürüne Erkek Olmak“ kitabi bu arada almancaya yayinlandi.

Davetimizi kabul edip bizimle birlikte olmasindan dolayi tessekürler..

Gidisat

Pinar’in okumasindan sonra kitapla ilgili sorulara gececegiz..

Gecen 15 Mayıs Uluslararası Vicdani Retçiler Günü'nde Istanbul’da düzenlenen 300'ü aşkın katılımin oldugu Barış İçin Vicdani Ret Buluşması'nda sekizi kadın, 21'i erkek 29 kişi daha vicdani reddini açıkladı. Bu açıklamalarla birlikte Türkiye'de vicdani reddini açıklayanların sayısı 118 oldu.

Barış İçin Vicdani Ret buluşmasında insan hakları savunucuları, vicdani retçiler, asker ve gerilla anneleri, bir patlayıcıyla öldürülen Ceylan Önkol'un annesi Saliha Önkol, Koşuyolu parkındaki patlama nedeniyle üç çocuğunu, kız kardeşini ve yeğenlerini kaybeden Mahide Çetinkaya da konuşmalar yaptı. Konuşmacılar savaşın bitmesini, vicdani ret hakkının tanınmasını istedi.

Buluşmanın ve vicdani ret açıklamalarının ardından grup Taksim'e yürüdü ve burada bir basın açıklaması yaptı; Eskişehir'de askeri cezaevinde tutuklu bulunan Enver Aydemir'in serbest bırakılmasını istedi.

Gecmiste Osman Mutar Ülke, Memet Tarhan, Memet Bal, Halil Savda gibi kamoyunda bilinen vicdani redcilere yönelik saldirilar Enver Aydemir sahsinda devam ediyor. Enver Aydemir’le ilgili Uluslararası Af Örgütü’ün yaptığı acil eylem cagrisi ve sürecle ilgili bilgiler savaskarsitlari.org sitesinde mevcut.

Pinar’in Okuma’si ve Kitapla ilgili soru-tartisma-görüs-sohbete, Istanbul’dan “Barış İçin Vicdani Ret Platformu“ adina gelen bir Mesaj ve 10 dakikalik bir filmle var. Bu Film „Türkiye`de Militarizim ve Savaşkarşıtı Hareketi“ üzerine tartismalara canlilik getirecek, belkide bizlerin buralarda neler yapmasi gerektigi konusunda ilham kaynagi olacaktir. Tekrar hosgeldiniz..

HAMBURG ANTİ MİLİTARİST İNİSİYATİFİ

 ****


Pınar Selek, Hamburg'da erkekleri anlattı


Pınar Selek, Hamburg'un Werkstatt-Bildungswerk salonunda düzenlenen toplantıda,Cinsiyetçiliği milliyetçilikten, kapitalizmden,kopuk ele almak çok zor.

HAMBURG - Sosyolog-yazar Pınar Selek, Hamburg'da düzenlenen edebiyat etkinliğinde "Sürüne Sürüne Erkek Olmak" adlı kitabından alıntılar okudu.

Selek, Hamburg'un Werkstatt-Bildungswerk salonunda düzenlenen toplantıda, kitabın konusunun Türkiye'de erkekliğin oluşumu olduğunu ifade ederek, "Cinsiyetçiliği milliyetçilikten, kapitalizmden, heteroseksüellikten, ırkçılıktan ve doğa üzerinden insan tahakkümünden kopuk ele almak çok zor. Bu sistemin insan kişiliğini etkilemekte, çünkü hepsi iç içe giren şeyler" dedi.

Feminizmin kadın hakları savunuculuğu değil, bir özgürlük projesi olduğuna inandığını söyleyen Selek, kitabında çeşitli ekonomik ve yaş çevresinden zorunlu askerlik hizmetine ilişkin 58 erkekle yapılan söyleşilere yer verdiğini belirtti.

Hamburg'da okuyucularıyla buluşan Selek, "Sürüne Sürüne Erkek Olmak" adlı kitabından alıntılar okudu.

http://www.hamburghaber.de/haber-Pinar-Selek-Hamburgda-erkekleri-anlatti-4226/

Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Mahkeme Süreci Court Process