29-30 Haziran 2010 Dünya Kadın Yürüyüşü Avrupa Feminist Buluşması İstanbul’da yapıldı. Türkiye’den 22 farklı ülkeden kadınların adalet ve barış için, ırkçılığa, militarizme, savaşa, şiddete, kadın emeğinin yok sayılmasına karşı bir araya geldiği buluşma, ikinci günün sonunda Maçka Parkından Galatasaray meydanına kadar süren yürüyüşle son buldu.

Buluşmanın 30 haziran çarşamba günkü genel oturumunda Galatasaray Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Elemanı Zepnep Direk,  Pınar Selek’in feminizmi ve aktivizmi bir siyaset yöntemi ve hayat biçimi olarak birleştirmesini konu alan bir sunum yaptı. Direk, Pınar Selek’in aktivizmini tanımlarken “Birlikte olmak, dostluk, dayanışma, beraber hareket etmek üstüne Pınar’ın varoluşundan yola çıkarak çok şey söylenebilir. Bu varoluş hem kişisel hem de başkalarıyla etkileşime açık. Bir bakıma insanlar-arasılığın çeşitli biçimlerini deneyimleyen ve bunun yeni olanaklarını yaratmak için düşünen bir entelektüel Pınar. Böyle bir entelektüel tipi kapalı bir kutu, bir bilgi hazinesi değil, toplumsal ve siyasal yaşama angaje bir insan. Pınar Selek’in siyasi yaşamına baktığımızda, onun toplumsal sorunlara ‘hümanist’ bir yaklaşımla değil, feminist bir perspektifle baktığını görürüz.” Pınar Selek’in yaptığı çalışmaların, “anti-militarist ve feminist politikaların Türkiye’deki feminist hareketi belirleyici bir önem kazanma sürecinde etkili olduğunu” kaydeden Direk, “Onun bakış açısı resmi ideolojide bir gedik açacak güçteydi. Pınar’ın bir komploya kurban edildiğini biliyoruz ve onak tanıklık etmeye devam ediyoruz.” dedi.