Haberler
19.3.2023
18 mart 2023- BİA Haber Merkezi osyolog Pınar Selek hakkındaki beraat yine bozuldu, tutuklama kararı çıkarıldı; “Mısır Çarşısı davası” 31 Mart’ta yeniden görülmeye başlıyor.
devamı...
12.3.2023
11-03-2023 Ute MÜller Radio Zinzine Marsilya belediyesinden Pinar Selek'e tam destek. Aralarında Marsilya Belediye başkanı Benoît Payan'ın yer aldığı çok sayıda delege 31 Martta Çağlayan Adliyesi'nde yapılacak duruşmayı izlemek için İstanbul'da olacaklar.
devamı...
International News
22.7.2022
PEN Deutschland erklärt sich solidarisch mit dem Kurdischen PEN und Oppositionellen in der Türkei
Die Anklagen lauten immer ähnlich:
devamı...
24.6.2022
24.06.2022- Justice for Pınar Selek Committee-Turkey The ‘Spice Bazaar’ conspiracy woven around our sociologist-writer friend Pınar Selek since 1998, is unfortunately and once again on the public agenda with the news that the acquittal is revoked. Before the detailed ruling was disclosed to the lawyers and not even uploaded to UYAP [the digital judiciary informatics system in Turkey], it was 'anyhow' announced through the media. We would like to proclaim that we do not accept this irrational development by any means and we fully stand up for the decision of acquittal.
devamı...
Köşe Yazıları
30.6.2022
30.06.2022 - Esmeray - P24 Orada öğrendiklerimizle hayata tutunmaya çalışıyoruz. Atölye her yerde efendiler!
Anam Bacım, 90’lı yılların başları, Demet Demir ile bir sohbet esnasında bana bizim bir atölyemiz var demişti. Oraya bir kız geliyor, adı Pınar, çok seversin dedi. Gittik atölyeye, girişte ağır tiner ve boya kokuları hissettim. İçeri girdik, aman tanrım, sokak çocukları dolu, tinerciler hepsi oradalar. Ay Demet hadi gidelim, dedim, bura ne ayol?
devamı...
30.6.2022
30.06.2022 - Zeynep Oral - Cumhuriyet Kim bilir bu yazıyı ben kaçıncı kez yazıyorum... Şöyle bir gerilere gittim. Örneğin 29 Kasım 2012 tarihli Cumhuriyet’te aynı konudaki yazıma şöyle başlamışım...
“İşkence, yasadışıdır. Sosyolog, yazar, araştırmacı Pınar Selek’e tam 14 yıldır işkence yapılıyor. Resmen hukuk eliyle; ‘adalet’ alet edilerek işkence devam ediyor... Pınar’ın, cezaevinde ve Emniyet’te görmüş olduğu Filistin askısı dahil olmak üzere işkencenin izleri uluslararası kurumlar tarafından çoktan belgelendi. Hiç kuşkum yok ki günün birinde 14 yıldır yaşamakta olduğu bu hukuk eliyle işkence de belgelenecek ve hukuk fakültelerinde ders niyetine okutulacak! Bizim ülkemizde değilse bile, uygar, çağdaş ülkelerde...”
devamı...
Tanıklıklar
28.4.2014
Ali Koç - 27/04/2014 Pınar hep Mimar Sinan Sosyoloji bölümü mezunu olarak bilinir ama Ankara’nın en karanlık yıllarında DTCF Sosyoloji bölümünde başlamıştır onun üniversite hayatı. Sınıf arkadaşım Pınar benim için ; DTCF’de öğrenci dernekleri faşistlerin elinde olduğu için birlikte Sosyoloji Öğrencileri Topluluğunu kurduğumuz,çarşamba söyleşileri ile o dönemin bütün akademisyenlerini üniversiteye birlikte davet ettiğimiz,sabahlara kadar Hegel’i tartışıp yazacağı romanın kahramanlarının peşinden koştuğumuz, ailemin ilk kez istanbullu bir kızın elinden çiğköfte yediği bir romantik bir dönemin simgesidir, ben arkadaşımın o güzel gülüşüyle insanların iyiliğinden başka birşey düşünmeyeceğinin canlı tanığıyım.
devamı...
30.1.2013
Nadir Nadi Çelik-30/01/2013 Pınar Selek'ten vakit geçirilmeden özür dilenilmelidir. Keza, Pınar Selek'e karşı yargı eliyle itibarsızlaştırma ve cezalandırma gibi kirli tezgahı hazırlıyan odaklar tespit edilip derhal teşhir edilmeli ve yargı önüne çıkartılmalıdırlar.
devamı...
Kitaplar
17.05.2018 - Adalet Çavdar - Gazete Duvar Varoluşa dair umutlu bir neden ve bir inanç bulmak sanırım uzun zamandır pek çoğumuz için oldukça zor. Ara ara bulduğumuz bazı nedenlere sıkıca sarılır olsak dâhi sonrası nedense hep bir hayal kırıklığı. Oysa başka bir hayatın mümkün olduğuna bundan on beş yıl önce daha çok inanıyorduk sanki. 2000’li yıllar nedense eskisinden çok daha fazla tuzaklarla dolu oldu. Çok uzun zamandır bir nevi köleleşip robotlaştığımızı düşünüyorum. Nedenler ve niçinler birbirine karışmış durumda. Pınar Selek’in yeni romanı Cümbüşçü Karıncalar okuruna adeta bir öneri sunuyor. Az çalışıp, az kazanıp, çok daha az harcayıp kalan zamanımızı kendimiz ve bizim gibiler için harcayarak, yaşam için gerçekten zaman bırakarak yaşanabilir mi? Dayanışma duygusu ya da hep beraber delirebilme lüksü bir küçük topluluğu kendince bir topluma çevirebilir mi?
K24 - 17.05.2018 Pınar Selek'in yeni romanı Cümbüşçü Karıncalar yarından itibaren raflarda ama önce romandan tadımlık bir bölüm K24 sayfalarında...
Röportajlar
26.06.2022 - Evrensel Yargıtayın hakkındaki beraat kararını bozduğu Pınar Selek, Evrensel’e konuştu: Başlarda sürgün duygusunu yaşıyordum, şimdi kendimi daha çok bir göçebe gibi hissediyorum. Adalet isteyen bir göçebe!
devamı...
24.05.2018 - BiaNet - Çiçek Tahaoğlu Yazar ve sosyolog Pınar Selek'le son romanı Cümbüşçü Karıncalar, Avrupa'daki çalışmaları, Fransa’daki toplumsal hareketler, akademi ve edebiyat üzerine konuştuk.
devamı...
Pınar Selek Yazıları
Pınar Selek / 12 Mart 2019 / https://blogs.mediapart.fr Bu 8 Mart'ta, Tunus'ta, Tunuslu, Cezayirli, Malili, Senegalli, Filistinli diğer birçok feministle beraber, etkileyici ve kolektif bir eylemin parçasıydım. Şahidim. Tüm zorluklara rağmen devrim devam ediyor, feministlerin elleri dümende. Yakın Doğu ve Afrika'daki feministlerle birleşerek devrimlerini uluslarötesi bir boyuta taşıyorlar.
devamı...
Pınar Selek, Amargi Feminist Dergi-23. Sayı
O doğduğunda daha bir buçuk yaşındaymışım. Gelmeden annem beni hazırlamış. Mayıs ayında doğacağını bildiğinden, bana “Anneler gününde hediye bekliyorum senden” diye tekrarlamaya başlamış. Erken konuşmaya başlamışım, ama hediye ne demek, nasıl alınır, bir türlü anlamamışım herhalde. Seyda’nın doğumu yaklaştıkça annem bana hediyeler vermiş, bak şu kadar zaman sonra sen de bana bir şey vereceksin demiş. Tarihleri aklımda tutamayacak kadar küçükmüşüm ama doğum yaklaştıkça annemin tekrarları çoğalmış. Sonra… Seyda gerçekten anneler gününde doğmuş. Masal gibi. Sonra beni hastaneye getirmişler, annemin üzerine bırakmışlar. Yanında bir bebek. Annem beni tutmuş ve tatlı sert bir ifadeyle sormuş: “Aldın mı hediyeni? Bugün anneler günü.” Ben çaresiz bir ifadeyle ve utançla bakmışım. Sonra tutmuş beni, sarılmış : “Bu sefer ben sana bir hediye aldım. Ömür boyu saklayacaksın onu. Ama bundan sonra her anneler gününde sen bana hediye alacaksın” demiş ve Seyda’yı bana uzatmış. Onun, benim en büyük hayat mükafatı olacağını anlamış gibi sevinçten çığlık atmışım. Yıllar, annemin üzerimize saldığı büyüyü azalacağına çoğalttı. Emek yaptı bunu. Emek. Biliyorum ki, sevgi emektir sözü çok gerçek.
devamı...
|
|