Pınar Selek'i ben sürüne sürüne erkek olmak'la tanıdım, aydınlanma  yıllarıma denk düşmesi iyi oldu. Ortalamamı düze çıkaracak bir not  alabilme umuduyla kaydolduğum bir derste tesadüfen öğrendiklerim ise  yine o yıllara denk gelir. Hocamızın bilgi ve birikimlerinden  yararlandığımız bu derste sık sık yaşanmış patlama olaylarının iç yüzünü  de dinlerdik. Bunlardan biri şöyle ifade edildi: Mısır çarşısındaki  patlamayı bilirsiniz küçük olsanız da o yıllarda, orada hava  koşullarının ve içi gazla dolu sanayi tipi tüplerin bulunduğu ortam  koşulları neticesinde bir patlama gerçekleşmişti. Biz bilirkişiler  olarak bu yönde ifade etmiştik patlamanın nedenini. Fakat bu olayı genç  bir kızcağızın üstüne yıktılar.
Devamında bunun üzerine konuşurken  ve bu anlamsız suçlamanın neden olduğunu  anlamadığını ifade etmişti  hocamız. Yüksek Kimya mühendisi patlamanın iç yüzünü anlamıştı. Depolama  koşulları üzerine verdiği bu örneğin sonunun böyle bitmesini ise  mühendis adaylarına anlatamamıştı. Bu duruma tanığım.
Pınar'a  tanığım demekse değişik bir durum öte yandan. Pınarı okurum, Pınarı  dinlerim, Pınarı önemserim ben. Sefil ithamlara karşı tanık olmak  ağırıma gidiyor, komik geliyor.
Yağmur Demir