Pınar Selek
"Pınar Selek bizi insanlığa çağırıyor"
24.4.2013

"Pınar Selek bizi insanlığa çağırıyor"

"Pınar Selek’in Mücadelesinin Düşündürdükleri: Akademide Özgürlük, Siyasette İrade, Yargıda Adalet" başlığıyla düzenlenen uluslararası sempozyum, İstanbul'daki Cezayir Toplantı Salonu'nda gerçekleştirildi. Sempozyumun katılımcılarından Ömer Faruk Gergerlioğlu, Pınar Selek davasının adaletle noktalanması için herkesi dayanışmaya çağırarak, “Bu konuda herkes canla başla mücadele etmeli. Yaşadıklarına rağmen, "Dilimi acılaştırmalarına izin vermeyeceğim" diyen Pınar Selek bizi insanlığa çağırıyor” şeklinde konuştu.

21 Nisan 2013 20:13:12

Sosyolog-yazar Pınar Selek’in üç kez beraat ettiği Mısır Çarşısı davasından, mahkemenin kendi beraat hükmünden dönmesi sonucu ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alması sonrasında yurtiçi ve yurtdışında yapılan destek ve dayanışma etkinliklerinden biri de Hâlâ Tanığız Platformu tarafından Cezayir Toplantı Salonu’nda düzenlenen sempozyum oldu.

 

"Pınar Selek’in Mücadelesinin Düşündürdükleri: Akademide Özgürlük, Siyasette İrade, Yargıda Adalet" başlığıyla düzenlenen uluslararası sempozyum, Hâlâ Tanığız Platformu adına Suzan Karaibrahimoğlu ile Yasemin Öz’ün açıklamaları ile başladı.

 

"Araştırma özgürlüğüne engel koymak, bir ülkenin geleceği için ekonomik ve toplumsal bir risk"

 

Ardından Strasbourg Üniversitesi rektör yardımcısı Francis Kern yaptığı konuşmada, araştırmacının ifade ve yaratma özgürlüğünün dokunulmaz olması gerektiğini söyledi. Kern ayrıca araştırma özgürlüğüne engel koymanın bir ülkenin geleceği için ekonomik ve toplumsal bir risk olduğunu vurguladı.

Sempozyumda akademide özgürlük, yargıda adalet, siyasette irade başlıkları altında özelde Pınar Selek’in mücadelesinin düşündürdükleri, genelde Türkiye’nin bugünkü siyasi ve toplumsal atmosferi ele alındı.

 

"Özgür araştırma yapılamaması hepimizin meselesi"

 

“Araştırmacı özgürlüğü” başlıklı ilk oturumu açan moderatör Prof. Dr. Zeynep Direk, özgür araştırma yapılamamasının hepimizin meselesi olduğuna ve esas engellerin akademik hiyerarşi, devlet baskısı ve özel üniversitelerdeki sermaye baskısı olduğuna dikkat çekti.

 

"Pınar Selek’in sorduğu sorular bize hayata karşı yeni bir bakış geliştirme imkânı tanıdı"

 

Sosyal bilimcinin tarafsız olmadığını ve resmi ideoloji ile sosyal bilimci arasında mutlaka bir mesafe olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Neşe Özgen, müdahaleci sosyal bilimi önererek Pınar Selek’in bu bakış açısıyla sosyal bilim yaptığını ve sorduğu soruların bize hayata yeni bir bakış geliştirme imkânı tanıdığını ifade etti.

 

"Türkiye’deki üniversiteler, tıpkı Fransa'daki üniversiteler gibi araştırmacısının arkasında durabilmeli" 

 

“Sosyal bilimler biat etmez” sloganına gönderme yapan Prof. Dr. Samim Akgönül de aslında sosyal bilimlerin Türkiye’de biat eden bir yapısı olduğunu belirtti ve akademi ile yargının Türkiye’nin en önemli ideolojik aygıtları arasında yer aldığını vurguladı. Araştırmacı özgürlüğü bağlamında Fransa’da yaşanan sorunları da aktaran Akgönül, ancak Pınar Selek’in de doktora öğrencileri arasında yer aldığı Strasbourg Üniversitesi’nin araştırmacısının arkasında hiç koşulsuz durabildiğine, bunun da Türkiye’deki üniversiteler için örnek oluşturması gerektiğine dikkat çekti.

 

"Sosyoloji öğrencileri olarak Pınar Selek’in araştırma yöntemlerinden esinleniyoruz"

 

Oturumun son konuşmacısı olan MSGSÜ Sosyolojik Araştırma Kulübü’nden Senem Kahraman ise sosyoloji öğrencileri olarak Pınar Selek’in araştırma yöntemlerinden esinlendiklerini, onun araştırmalarını tartışarak yeni sorular üretmeye çalıştıklarını söyledi.

"Türkiye’de yargı, sadece kendi otoritesinin sarsılmasına karşı hassas"

 

Yasemin Öz’ün moderatörlüğündeki ikinci oturumda, hukuk sistemi ile resmi ideoloji arasındaki geçişgenlik tartışıldı.

 

Avukat Filiz Kerestecioğlu, hukukun her devletin kendi bekaasını korumak için oluşturulmuş bir kurum olduğuna değinerek, ayrıca Türkiye’deki yargının sadece kendi otoritesinin sarsılmasına karşı hassas olduğunu ifade etti.

 

"Bu davada, hukukun kendi koyduğu kanunları bile çiğnediler"

 

Pınar Selek davasının avukatlarından Tora Pekin, bu davanın hem skandal hem de bir rezalet olduğuna dikkat çekerek skandalı “olağanüstü, beklenmedik, utanç verici bir olay”, rezaleti ise “ toplumun duygularını inciten bir olay” olarak tanımladı. Bu davada, hukukun kendi koyduğu kanunları bile çiğnediğini vurgulayan Pekin, davadaki sayısız hukuk ihlallerinden birkaçını örnekledi.

 

"Pınar Selek bir insan hakları savunucusudur"

 

Uluslarası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH) sorumlusu avukat Martin Pradel ise Pınar Selek’in bir insan hakları savunucusu olduğunu ve bu anlamda uluslararası hukuk tarafından korunması gerektiğini belirtti.

 

Selek’in masumiyet karinesinin halen devam ettiğini vurgulayan Pradel, savcılık makamının suçlamaları kanıtlamakla mükellef olduğuna, oysa bu davada suçlamaların ispat edilemediğine dikkat çekti.

"Selek ailesi hep muhalif olmuştur"

 

“28 Şubat süreci”nin ele alındığı üçüncü oturum Nil Mutluer’in moderatörlüğünde gerçekleşti.

 

Konuşmacılardan Aydın Engin, Cumhuriyet gazetesinde çalıştığı dönemden hareketle genel hatlarıyla 28 Şubat sürecinin atmosferini tasvir etti.

 

Engin, Selek ailesinin hep muhalif oluşundan bahisle Pınar Selek’in de “cinsel, dinsel, etnik ayrımcılığın tümüne karşı çıkmak, barış dilini ustalıkla kullanmak ve kutsal devletin dokunulmaz saydıklarına karşı ödünsüz ve sorgulayıcı bir tavır geliştirmek” gibi devlet nezdinde affedilmez eylemlerde bulunduğunu anlattı.

"Dilimi acılaştırmalarına izin vermeyeceğim diyen Pınar Selek bizi insanlığa çağırıyor"

 

Ömer Faruk Gergerlioğlu ise Pınar Selek davasının siyasi boyutuna vurgu yaparak, “Selek’in mağduriyeti giderilmeden Kürt sorunu çözülemez” tesbitinde bulunarak şunları söyledi:

 

"Pınar Selek, toplumun itilip kakılmış kesimlerine sevgi ve içtenlikle yaklaşarak başarılı çalışmalar ortaya koyuyordu. Selek, 28 Şubat'a karşı net duruşu ve Kürt sorununa dokunduğu için cezalandırıldı. Kürt sorununda yakın zamana kadar kimsenin aklına gelmeyen gelişmeler ve görüntüler yaşanırken Selek yine mahzun. Kürt meselesi çözülüyor sanılabilir ancak Selek için adaletin gerçekleşmemesi halinde bu sorunun adaletli bir şekilde çözülmesi gerçekleşemez. Nasıl ki Hasan Cemal'in yazamadığı, Roboski katliamının aydınlatılmadığı bir çözüm çözüm değilse adaletle sonuçlanmayan Selek süreci de Kürt sorununun çözülmediğini bize hatırlatacaktır. 28 Şubat'ın mağdurları yavaş yavaş mağduriyetten kurtuluyor ancak Selek yine yurdundan uzak. Pınar Selek'in suçsuz olduğunu uluslararası camia da biliyor. Ona bu zulmü çektirenler yaptıklarından hesaba çekilmesin diye bu hukuk cinayetinin devamına göz yumuluyor."

 

Bu davanın adaletle noktalanması için herkesi dayanışmaya çağıran Gergerlioğlu, “Bu konuda herkes canla başla mücadele etmeli. Yaşadıklarına rağmen, "Dilimi acılaştırmalarına izin vermeyeceğim" diyen Pınar Selek bizi insanlığa çağırıyor. Pınar Selek'i bu insani duruş ve tutumunda yalnız bırakmayalım” şeklinde konuştu. 

"Pınar Selek'in mücadelesinden herkesin ilham alması gerek"

Sempozyum oturumlarının genel değerlendirmesini yapan Hala Tanığız Platformu’ndan Senem Donatan ise Pınar Selek’in sadece sorunları tespit etmekle kalmayan, çözüm için yaratıcı ve kararlı bir şekilde sorunlara müdahale eden yaklaşımına dikkat çekerek, bu mücadeleden herkesin ilham alması gerektiğini ifade etti.

Katılımcıların soru-cevaplarla yoğun ilgi gösterdikleri sempozyum internetten canlı yayınlandı.

 

Sempozyum vesilesiyle Cezayir salonlarında Pınar Selek’in ‘Su Damlası’ masalının ‘foto-roman’ sergisi de açıldı. Dilara Kızıldağ’ın hazırladığı sergi 26 Nisan’a kadar açık kalacak.

 

 

Pınar Selek davası, Avrupa Konseyi raporunda

 

Pınar Selek davası, Avrupa Konseyi’nin Türkiye raporuna da girdi.

Rapora, hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen sosyolog-yazar Pınar Selek de yer aldı. İfade özgürlüğü bağlamında, “Yazar Pınar Selek’in durumu son derece sembolik” değerlendirmesinin yapıldığı raporda, Selek’in tutuklandığı, bağlantılarının, kaynaklarının ortaya çıkarılması için işkence gördüğü belirtilerek Mısır Çarşısı’nın bombalanmasıyla ilgili bağlantısı olduğu gerekçesiyle suçlandığı anımsatıldı ve “Bir kaza olduğu uzman raporlarında tespit edilmiştir” denildi.

 (Fotoğraf: Ersoy Tan)

 

http://www.skyturk360.com/haberdetay.asp?id=23068

Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Mahkeme Süreci Court Process