Pınar Selek
Bu beraati de, Pınar Selek’i de bizden alamayacaksınız
6.4.2018
Sosyolog-yazar arkadaşımız Pınar Selek’i 1998’den beri kuşatan Mısır Çarşısı başlıklı komplo, 20 senenin ardından yeniden Yargıtay sürecinde. Tanrılar tarafından sürekli olarak bir kayayı dağdan yukarı çıkarmakla cezalandırılan ve her seferinde düşen kayayı yeniden sırtlaması gereken Sisifos’un tüyler ürperten hikâyesine benzettiğimiz bu süreçte Yargıtay aşamasındaki kaygı verici son bir takım gelişmeleri, kamuoyu ile paylaşma ihtiyacı hissediyoruz.

Arkadaşımız tam dört kez beraat etmesine rağmen davanın hala neden devam ettiğini yabancı dillere çevirirken yıllarca zorlandık. Oysa aksayan dil bilgimiz değil, hukuk ve adaletin ta kendisiydi.

Son olarak Pınar Selek hakkında 2014 yılında verilen 4. beraat kararı, mahkeme savcısının temyiz etmesi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmişti. Bir süre ceza dairelerinin görev uyuşmazlığı nedeniyle sorumluluk üstlenmeyerek birbirine yolladığı ve sürüncemede kalan dosya, en son Yargıtay 9. Ceza Dairesi’ne geldi. Daha önce bu dosyayı incelememiş ve yetkili olmadığını belirtmiş olan 9. Dairenin yeni heyeti, çok kısa bir sürede hiçbir gerekçe sunmadan yalnızca beraatin bozulmasına yönelik 2009 yılındaki kararında bir değişiklik olmadığını belirterek dosyayı Başsavcılığın mahkumiyet talep eden tebliğnamesiyle birlikte Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gönderdi.

Hatırlanacağı üzere, Pınar Selek’in verilmiş üçüncü beraatini yasal olmayan şekilde yok sayarak, yangından mal kaçırır gibi mahkumiyete çeviren ve halen FETÖ soruşturmaları kapsamında ağırlaştırılmış müebbetle yargılanan hakimler, skandal bir karara imza atmıştı. Son Yargıtay tebliğnamesi, işte bu görev suçu tanımına girecek şekilde manipüle edici, sahte belge ve iftiralara, kerelerce çürütülmüş iddialara dayalı, dosyadaki hukuki delilleri yok sayan karara itibar edilerek hazırlanmıştır. Oysa söz konusu hukuksuz kararın hükümsüzlüğü yerel mahkemenin verdiği son beraat kararıyla çoktan teslim edilmişti.

Tüm bu olumsuz gelişmeler dolayısıyla ve Genel Kurul’da duruşma yapılmaması nedeniyle endişeliyiz. Zira beraat kararını temyiz eden ve arkadaşımızın ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını isteyen Yargıtay Başsavcılığı temsil edildiği halde; boşa çıkarılmış bu komplo karşısında inceleme oturumda herhangi bir söz hakkımız bulunmaması nedeniyle haksız, dengesiz bir durumla karşı karşıyayız. Uygulamada Genel Kurul dosya inceleme fırsatı olmadığından özet rapor ve tebliğnameye bakarak bir hafta içinde önüne gelen dosyaları karara bağlamaktadır. Söz konusu beraat, direnme kararı şeklinde değerlendirilir ve Genel Kurul bozma kararı verirse, bu yirminci yılına giren adalet mücadelesinin ağır mahkûmiyetle sonuçlanması ve çok ağır maddi tazminat cezaları verilmesi tehlikesi bulunuyor.

OHAL koşullarının hüküm sürdüğü bu kritik aşamada yıllardır Pınar Selek nezdinde adil, özgür, eşit bir hayatın umudunu taşıyan ve dayanışma çemberlerini ülke içinde, yurtdışında sürekli genişleten bütün kesimlere sürece sahip çıkma ve sözünü, desteğini bir kez daha bulunulan her ortamda, her mecrada hep birlikte haykırma çağrısı yapıyoruz.

Biz yıllardır Pınar Selek masumdur demeyi bile zul saydık. Çünkü asıl suç ona, ailesine, sevdiklerine karşı işlenendi. Düzenin sesini kısmaya çalıştığı kesimleri, çarpıtılan geçmişi, ıskalanan barışı, ataerkiye temel olarak inşa edilmeye çalışılan erkekliği temiz emeğiyle sorgulayan feminist, anti-militarist bir bilim kadınına reva görülen bu adaletsizlik hepimizi tehdit eden katlanılmaz bir tehdittir.

Hesap sorması gereken bizleriz. Pınar Selek’in hiç yargılanmaması gerekirdi. Beraatini gururla sahipleniyoruz. Bu beraati de Pınar’ı da bizden alamayacaksınız.

Hâlâ Tanığız Platformu


Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Pınar Selek
Mahkeme Süreci Court Process